things getting worse before getting better...

28 Mart 2013 Perşembe

Akşam vakti bir günaydın yazısı... Fani bu hayat, 2 yazamadım diyeoturup ağlayamam!





Ben, en çok anasınıfı öğretmenimi sevmem.Okul yıllarımın en travmatik anıları, anasınıf dönemime aittir benim.
2 'yi güzel yapamadığım için anasınıf öğretmenimden ,tüm oyun arkadaşlarımın içinde azar işitmiştim, azar derken kibarca yazıyorum...O gün eve gittiğimde , okulu bırakma kararı almış ve ressam olmaya karar vermiştim.Annem ve babam günlerce okula döndürmek için uğraşmışlardı.Sanırım onlar da benim,ressam ışığına sahip olmadığım çokça farkındaydılar ya da benim için çoktan bir meslek şeçip o yöne doğru meğletmeme çabalıyorlardı ki; kafamda bu konuya dair net bir anı yok.Her neyse ,ebeveynlerim, bu konu hakkında anasınıf öğretmenimle görüşüp uyarmışlardı sanırım.Yine aynı anasınıf öğretmenim, sınıf arkadaşlarımdan biri tuvalete gitmek isteyince izin vermemiş, çocuk altına kaçırınca da hepimizin önünde azarlamakla kalmayıp bir de hırpalamıştı.Sanırım bundan mütevellit yazım inci gibi ... Yine aynı sebepten ötürü evden çıkmadan yüz kez tuvalete gidiyorum...
Bu sabah , önceden yaptığım ve bir türlü atmaya kıyamadığım,fazlaca esinlenilmiş pastel boya resimlerimin üstünden belki bir şeye benzerler diye guaj boyayla geçiyorum... Bu yeteneksizlikle ressam olmaya diretseydim halim nice olurdu kimbilir?
Kısacası Sevgili okuyucu, böyle bir anım vardı benim? Anlatırken başkalarına çok gülerdim..Şimdi pek bir Kemalettin Tuğçu hikayesi gibi geldi... Sanırım daha önce demiştim, normalde çok eğlenenen ben, bu son dönemde Kemalettin Tuğçu kıvamında tuşluyorum bu klavyeyi ve her izlediğimde ttnet reklamını, Kuşun dönerci şarkısına hüzünleniyorum...
Umarım herşey yolundadır senin için...
Keyifli günler ve geceler dilerim...

Dinliyorum~Ahmet Enes~ Cennet

2 yorum:

böcük dedi ki...

Beni anasınıfına göndermemişler. Sanırım bu nedenden dolayı hala 24 yaşında evcilik oynarken mutlu oluyorum. Kırtasiyeye gittiğimde mutlaka el işi kağıdı, renkli karton vs alıyorum. İçimde kalmış anlayan yok :)

Bu resimde Frida Kahlo'dan mi esinlenildi diye merak ettim. Onun çalışmalarını ve hayat hikayesini çok severim de ben. Birde bence "yetenek" kelimesi biraz farklı bir kelime. Mesela ben senin instagram'da gördüğüm çizimlerini çok beğeniyorum. Laf olsun diye söylemiyorum gerçekten :))

Birde dönem dönem hepimizin içine Kemalettin Tuğcu kaçabiliyor. Ama sonra neyse ki biz eski biz oluyoruz bir sabah uyandığımızda ansızın.

dibine not: her sabah bir heves ile açıyorum bu sayfayı, yeni yazı var mı diye. Alışkanlık olmuş ne yapayım :)

bir küçük doktor dedi ki...

Sevgili böcük, ben anlıyorum seni, bence bir kuşaktan sonrası çocuk olamadı, erken yaşta derse kitaba deftere düştük ve sanırım tüm bu sebeplerden ötürü yarım kalan oyunlarımızı oynuyoruz yeniden...
Çokça Frida olmuş, bir de Dali versiyonu yapmış olduğum bir portre çalışmam var ki akıllara zarar :))... Çok zarifsin,ben çok teşekkür ederim , yaptığım portrelerin hepsi öylesine karalamalar ,hep boş vakit doldurmak için ama yine de çok teşekkür ederim...
Yazarken bu aralar sıkça Kaşağı,Yüksek Ökçeler moduna bürünüyorum geçici bir süreç olmasını umuyorum...Ve her gün ,bu Kemalettin Bey hallerimle kimseyi boğmamamak için giderek uzayan aralıklarla yazıyorum... Ama yine de tüm bu yazdıkların beni motive etttiğini bilmeni isterim :))... Benim de senin hayata dair yeni notlarını merakla beklediğimi bilmeni isterim ... Sevgilerimle