Hala tezle uğraşıyorumm,bitmedi ,yetişmiyor...Allah'tan hoca sunum tarihi uzattı,duacısıyım :))Tezin yanısıra o kadar yoğunum ki bu aralar;anket taraması ve sonuçların sunulması,halk sağlığı power point sunumları,arkadaşlara yıllık yazısı yazılması,yıllık yazılarının toplanması,aile hekimliği kursları, toplu fotoğraf çekimleri,son yemekler,yeni başlangıçlar,vedalaşmalar...
29 Mayıs 2008 Perşembe
Haftanın Çilesi-2
Hala tezle uğraşıyorumm,bitmedi ,yetişmiyor...Allah'tan hoca sunum tarihi uzattı,duacısıyım :))Tezin yanısıra o kadar yoğunum ki bu aralar;anket taraması ve sonuçların sunulması,halk sağlığı power point sunumları,arkadaşlara yıllık yazısı yazılması,yıllık yazılarının toplanması,aile hekimliği kursları, toplu fotoğraf çekimleri,son yemekler,yeni başlangıçlar,vedalaşmalar...
22 Mayıs 2008 Perşembe
21 Mayıs 2008 Çarşamba
Yeni Yaşın ilk yazısı --Tez nedeniyle bir süre kapalıyız
Sivas'a döner dönemez bir koşuşturmaca başladı yeniden son sürat: çeviriler ,tez ,anket değerlendirmeleri ,power point sunumlar beni bekliyordu.Dedim ya enerjimi topladım ... 2 gündür can hıraş bu kağıt yığının içine çalışıyorum.Haftaya tez sunumum var.Bu sebepten ötürü yazamayacağım sanırım buralara. Merak eden olursa ben tez yazımı dolayısıyla bir hafta yokum buralarda...Bu arad kendimi meyveye vurdum zaten insan manavın önünden geçerken içeri atmamak için zor tutması gerekiyor;insan nasıl almamzlık edebilir ki zaten.O kadar güzel kokuyor ki çilek,erik,kayısı yanyana gelince i ...Hatta kavun,karpuz da çıkmış piyasaya ama ben pek emin değilim onların tam olgunlaşıp olgunlaşmadığından...
Yeni yaşa dair Önemli kararlar:
1)Hayatı çok da ciddiye almamak gerek.
2)25 yaştan korktuğumu kendime itiraf etmek gerek .3) Hayatın tüm kargaşaına rağmen sevdiklerinizi ihmal etmemek gerek,onlar sizi çoğu zaman uınutsalar da...
4)Gülümsemeyi,kahakaya atmayı unutmamamak gerek...
5) Sıkınlınca herşeyi bırakıp,bir ara vermek gerek
6) Kaçıp bir yerlerde kafa dağıtmak gerek...
6) Yeni kimselerle tanışmak ,güzel arkadaşlıklar kurmak gerek
P.s: En kısa zamanda görüşmek üzere ...
15 Mayıs 2008 Perşembe
Bugün benim doğum günüm!!
3 düğmeli Bordo renkli ceketin Ortanca Düğmesi
11 Mayıs 2008 Pazar
Miskinlik devam ediyor...
Herkese iyi PAZARLAR.
10 Mayıs 2008 Cumartesi
I did Nothing TODAY
9 Mayıs 2008 Cuma
MUTLU OL Bu Bir Emirdir.
Halk sağlığı Stajına başlayalı bir hafta oldu.Son 1 hafatdır günde 5 saat Türkiye'nin sağlık durumunun ne kadar kötü olduğu,Türkiye'nin genel durumun ne kadar kötü olduğu Batılaşma sürecinin bizden neler götürdüğünü dinlemekten,doktor olunca bizi ne kadar kötü bir geleceğin beklediğini dinlemekten ,hocaya kendimce itiraz girişimlerinde bulunmaktan bunaldım.Elbette hepimiz farkındayız kötü bir gidişatın içinde sürüklendiğimzin,bu durum karşısında da pek bir şey yapmıyoruz.Sessizce izliyoruz gelişmeleri ya da çoğunlukla yaptığımız gibi her şeyi görmezden gelip mutluluk oyunu oynuyoruz.Anlayacağınız Klinikte size öğretilen herşey yanlış olduğunu bilmenize rağmen sürekli kafanıza vurularak tekrarlanıyor.Devamlı bir durum tespiti var.Bana baygınlık geldi,bu karamsar tablo beni öğlesine bunaltı ki.Son bir hafatdır bir şey yapmak gelmiyor içimden.Hocam ,bu kadar durum tespiti yeter bence biraz da çözüm yolları bulmak için uğraşsak yoksa artık şu durum tespiti yapan konuşmalrınızdan gerçekten sıkıldık.Tartışmak bile istemiyoruz.Karşınızda duruyoruz çiceği burnunda doktor adayları birşeyler üretmek için bekliyoruz.Bunun için yol gösterseniz. Aksi halde planını kimin seçtiğini bilmediğim bilmem hangi güneşli Arap ülkesinde ödül almış,desrlikler sıcak ülkemizde güneşi çok alıp kavrulmasın diye özene bezene çizilmiş bu fakülte projesini ,yılın 10 ayı buz gibi olan şehire uygulamayı akıl eden kişi devamlı düşünüp dualar etmekten kendimi alamayacağım.Tüm sorunların temeli eğitim bence.Elbette eğitim olanaklarını sağlamak devletten beklenmemli,Hem kişisel hem de başkalarının eğitimine katkıda bulunacak yollar bulmalıyız.Son sınıf öğrencisi olarak hayat sadece uzmaanlık sınavıyla ya da tıp bilimyle sınırlı değil,elbette mesleğimizin her noktasını elinizden geldiğince bileceksiniz ama kendinizi her alanda fikir sahibi olacaka hale getirip konuşacak yeni mevzular bulmamlısınız.Yatıp uyumak nereye kadar :))
Bu gün kafa tatili verildi.4 günden sonra süperr bir şey.Haftaya taramadayım,tez ,yıllıkn yazılarıyla da uğraşmasam bu aralar cidden kafayı yiyeceğim.
ATAMIZIn şu sözleriyle noktalıyorum yazıyı,yorumu size bırakıyorum:
'Sizler yani yeni Türkiye'nin genç evlatları!Yorulsanız dahi beni takip edceksiniz...Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler,asla ve asla yorulmazlar.Türk Gençliği,gayeye,bizim yüksekidealim,ize durmadan,yorulmadan yürüyecektir.''
M.KEMAL ATATÜRK
P.S:Bu yazıya Sinan ÇETİN'İN ''mutlu ol bu bir emirdir'' adlı kısa filmini eklemeye çalıştım ama devamlı hata verdi bir türlü yayınlayamadım.Siz youtube yine engellenmiş olduğundan http://www.akilli.tv/video/110939/Mutlu-ol-bu-bir-emirdir.aspx izleyebilirsiniz.Bence izleyinde .
En güzel günler sizin oldun :P
4 Mayıs 2008 Pazar
keep in mind, We're under the same sky!
Başımıza gelen bütün bu şeyler
Dünyada olmamaktan daha iyi.
Hem bizim için hasret falan da neymiş ki,
Sen orda yıldızlara bakar dalarsın,
Ben burda cıgaramı yakar dalarım,
İşte olur biter.
a.kadir
P.s:Şiir özellikle birine itafen yazılamıştır,tüm sevdiklerim üzerine alınabilir.Bu pazar akşamı bitirme tezimi daha doğrusu ödevimimle uğraşırken yeniden aklıma düşmüştür .Lise yıllarımın favori mini şiiridir.
3 Mayıs 2008 Cumartesi
Eskimeyen Dostlarla Keyifli Bir Cumartesinin Ardından...
Efendim,bizimkilerle önce gündemdeki dedikoduların üzerinden geçildi mutfak masasının etrafında kahveler eşliğinde.Söz döndü dolaştı birincisi sınıfa kadar geldi.Hey gidi günler,ne eğlenmişiz be biz dedik bol bol laf aralarında.Sonra diyeteyiz ya önce fırında patates yapalım kalorisi az dedik,bir baktım ziyafet sofrası hazırlamışız kendimize...Yemek pişerken yukarıdaki fotoları çekildik.Allah'tan Ayşeciğim 40kg ,evet yanlış duymadınız hem bu kilo almış hali.Onu indirip kaldırmaktan,arada elimizden kaydırmaktan kramp girene kadar güldük.Muhabbetimize yemek eşliğinde devam ettik.
Üniversitedeki ilk günümden bir gün önce hala tazedir aklımda.Okulun açılmasından bir hafta önce gelip hala oturduğum eve yerleşmek amacıyla cümbür cemaat gelmiştik.Gizli plan benim Sivas'a alışmamı sağlmamaktı.Ne ağlamıştım Sivas geldi diye.Zaten sınıfın yarısından çoğu sevmeyerek gelmişti,diğer yarısı Sivaslıydı :)).Hakkını yemeğim biraz marketing'i kötü Sivas'ın.Esnaflığı bilmiyor insanları ama her C.Ü öğrencisinden duyacağınız gibi ben geldiğimden beri çok değişti bu aralar.Ah bir de kışı kısalsa!
İşte bendenizi o ilk günden önce bir korku almaya başladı;ya ben ne yapacağım 120 kişilk sınıfta,Kimseleri tanımıyorumdiye.Bu korku sonucunda yarım saat içinde, sonrasında kurtulmam 3 ay sürecek, bir ev arkadaşım oldu.Yine aynı gün ziyaretimize gelen üst sınıf ablamız 'Bi bakarsınız son sınıfta olursunuz'' sözünün o zmanalar ne kadar saçma ama şu anda ne kadar manalı geldiğini tarif edemem.Yaşayan bilir :D İlk gün ise komedidir sanırsınız ilkokula başlıyorum.Sbaah erkenden kalkılıp kahvaltı edilir sonra anneciğim arabayla fakülteye bırakıyor bizi.Ben ve benim gibi yaklaşık 6-7 öğrenci geç kalmışız.Dersliğin yerini bilmiyoruz.Neyimeyse lider ruhum ortaya çıkıyor ve çok biliyormuşum gibi dersliğin yerini takıyorum arkadaşalarımı peşime bir dersliğin kapısına geliyoru.Ben tüm özgüvenimle kapıyı çalıp içeri giriyorum ,tabi arkadaşalarad peşimden .Bu sırada o anda ders dinleyen tüm sınıf kitleniyor,bir garip olduğunu seziyorum ama.Sonra durum anlaşılıyor,ben ve ekip dönem 2 sınıfın dersliğine girmişiz.Hocaya yardımcı oluyor bize.Biz mini min birler dersliğimize ulaşıyoruz.Hoşgeldin sunumlarından sonra ,öğleden sonra yeniden görüşmek üzere ders sonlandırıyor.Ben ve ev arkadaşım hala lise mantığıyla hop eve geliyoruz.Öğle yemeğinden sonra annem yine servis şöforumüz fakülteye getiriyor bizi ,sonra ekliyor artık öyle her arada eve gelmeyin :D
O öğleden sonra ilk ders biyoistatistik,hoca sınıfa güzel bir hoşgeldin şiiri okuyor.Biz sağımız,solumuzdakilerle tanışıp muhabbete dalıyoruz.Böylece ,ilk temelleri atılıyor üniversite dostluklarımızın.
Ben üniversitede şanslı olan gruptanım, ilk hafta tanışıp alemlere aktığım arkadaşlarımla aynı tempoda devam ediyoruz muhabbetimize.Bu gruba elbette eklenenler,ayrılanlar oldu ama temelde kadro hemen hemen aynı kaldı.Bu aralar aklıma çok sık olarak bir daha birbirimizi nerede görürüz sorusu takılıyor,yapılan planlara rağmen?