Farklılıklarımıza çarpmadan yürüyebildiğim,farklılığımıza rağmen tereddüt etmeden elini sıkabildiğimiz, önyargılarımızın değil de keşfetme arzuyla konuşabileceğimiz günlerin bir an önce gelebilmesini istemekle hala çok mu hayalperest oluyorum?
things getting worse before getting better...
17 Aralık 2009 Perşembe
Hoş Geldin Bebek!!!!!!
15 Aralık 2009 Salı
yaşamdan
Yeni evimdeki en favori mekanım,mutfak masası,kaloriferin dibindeki sandalyeye tünüyorum,dayıyorum bacağımı kalorifere;yanımda kahvem. Arada bilgisayardan ya da kitaptan kaldırınca başımı, penceremden her hafta gidip geldiğim, ışıklarla aydınlatılmış Atatürk yoluna tepeden bakıyorum.Geceleri biraz katlanabilir oluyor bu şehir...Evimde bu şehirde olduğumu hatırlatacak hiç bir şey yok...Sokak kapısı kapanınca ben ayrı bir dünyadayım..Taşındım taşınalı ilk defa son 10 gündür tadını çıkarabildim bu evin,evimin...Bu satırları size en favori mekanımdan yazıyorum.Umarım sizde sıcak bir yerlerde(n) beni okuyorsunuzdur..
İzle....gÜL..eĞLEN...aİLE pLanlamasını zevkle Öğren....
Dinle...Bir Daha Dinle...Bir kez Daha Dinle...
13 Aralık 2009 Pazar
1-2-3 mızıldanma daha...
Eskiden blogumun çok sıkı takipçisi olan arkadaşlarımdan bazıları soruyorlar, Neden artık eskisi gibi sık yazmıyorsun?
Çünkü gördüğüm eksikleri,başıma gelen ters olayları paylaşmaktan yoruldum,eğer ben bu blogun müdavimi olan bir okuyucu olsaydım , blogu okurken özellikle son 1,5 yılı hadi canım derdim bu kadar da değil.
Doktorluğun etik kuralları olmadığını ,çoğunluğun dinin imanının para olduğunu,hem eczaneyle hem ilaç mümessiliyle çalışma adı altında anlaşmaların yapıldığını,siz iyi ve saf olduğunuzda kötü doktor dedikodularının başlatıldığını , sevildiğinizde de herkesin bunu kıskandığını gördüm.Hepsi bir yana yıllnamışları anladım diyorum kendime ,peki daha 3 ay mezun olmuşların bu düzene 20 günde nasıl ayak uydurduğunu,belki onlar düzeltirler bir şeyleri diye düşünmemin hayal kırıklığıyla sonuçlandığını ve sizin düzeni değiştiremeyeceğinizi anladım, defalarca anlattım,böyle gelmişse böyle gitmelidir, hiç birşeye bulaşmamalı,3 maymunu oynamalı,yoksa uff ediyorlar,ettiler zaten...
Ve bir çoğumuzun bu bağnazlıklar 3-5 kişilik deyip,bugünlerde geçecek dediğinizi biliyorum ama eğitilmişlerin bile ne kadar bağnaz,yobaz,geri kafalı,ayırımcı olduğunu gördüm.Hiç bir şey değişecek gibi gözükmüyor,ya da çok çalışmamız lazım çok...Ve bir kaçımız kendimizi bu yolda feda edebilmeliyiz...
Şu an 2 haftalık Üreme Sağlığı eğitimindeyim,13 kişilik grubumda 2 doktoruz,geriye kalanlar ebe ve hemşireler.Eğitimcilerimiz de 3 ebe hanım...Amaç yeni uygulamaları,güncellemeleri öğrenmek ama.. Biz üremenin ü'sünden başladık.İnanın gördükçe üzülüyorum,3-5 konuda özellikle yeterli bilgi sahibi olması gereken ebe hanımlar,sanki köyden kaynanasıyla kontrole gelmiş 15'inde yeni gelinler gibi, cahil cühale uzmanlık konuları hakkında konuşması beni çok üzüyor...Dedim ya ben çoktan öğrendim,bu düzeni benim değiştiremeyeceğimi...
5 Aralık 2009 Cumartesi
Kara kedi
Ne zaman edindiğimi hatırlayamadığım ama artık hastalık haline dönüşmüş batıl inançlarım var,özellikle kara kedi ben de saplantı haline geldi,nerede görsem gözümü kapatıyorum,kıçımı kaşıyıp dua ediyorum.Batıl inancımın sinsice içimde güçlendiğini,ileri boyuta geldiğini dün gazeteyi okurken bu fotoğrafı görür görmez yaptığım saçma hareketleri yapınca anlayıverdim.Ve ne hikmetse ,koşullandırmadan mı kaynaklanıyor,kara kedi gördüğüm gün, başıma çeşitli aksilikler geliyor ve ben bunu kara kediye bağlayıp ,sokakta titrek titrek dolaşan garibe atıyorum.Oysaki teyzemin Cin adında, neredeyse koyun büyüklüğünde(abartmıyorum,evin kapılarını açabiliyordu) simsiyah kedisi vardı ve haftada 3 kez onlara gider ve İngilizce çalısırdım, okulda gayet başarılıydım, İngilizcemin temelleri o günlerde sağlamlaştı.Peki ben bu batıl inancı ne ara kazandım,başka cins batıl inançlarımda var,onlar daha bu boyutlara ulaşamadı,aşmam lazım bunları da ,nasıl becereceğimi bilmiyorum?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)