Yazmaya yazmaya o kadar çok şey değişti,o kadar anlatacak şey birikti ki. Son 3 ay nöbetler,uçak yolculukları,düğün hazırlıkları arasında geçti blog. Bu aralar da yeni hayata alışmak ,uzmanlığa hazırlanmakla geçiyor.Aslında şu anda kütüphanede olmam gerekiyordu ama yazmazsam olmaz dedim kendi kendime.Eski doktor,çömez ev hanımı ve tekrar Tusiyer olarak yeniden huzurlarınızdayım.
Tüm gelin-düğün dergilerinin, bloglarının aksine ben biraz daha rahat bir gelindim.Her işimi son dakikaya bıraktım azıcık.Düğün tarihimizi şubat ayında belirleyince ,nerede yapacağımıza karar vermemiz biraz krizle geçti.Çünkü damat ve gelin farklı bölgelerin çocuklarıydı, farklı farklı adetlerimiz vardı.Tabi haliyle hayallerimiz farklıydı.O yüzden 2 düğün yapmaya karar verdik ve kimse kimsenin düğün hazırlıklarına karışmayacaktı.Elbette bu durum biraz daha tuzluya geliyor bütçelerinize. Sonra kaç zamandır aklımda bir yer olmasına rağmen yine de Antakya'daki tüm otelleri araştırıp yine de hem atmosferi hem yakınlığı nedeniyle butik otelle anlaştım.İyi ki de öyle yapmışım.İstediğimiz tarihe ise tamamen şans eseri bir başka organizasyonun iptal edilmesiyle sahip oldum.Düğüne iki ay kalmış olduğu halde benim ne davetli listem hazırdı ne gelinliğim.Tembellikten değil de olayı hafife almaktan oldu sanırım.Nasılsa para olunca hepsi bir kaç günde halledilir modundaydım ki düğün tarihi yaklaştıkça işin önemini kavramış oldum.
Bu arada farkındaysan damat hiç yok ortalarda ...
Bence en çok artistlik yaptığım konu Gelinlik işiydi...Bir kere benden başka herkes diyette idi...Ben tombiş halimle hemen hop hayalimdeki gelinliği alabileceğimi sanıyordum falan filan.
Bu arada farkındaysan damat hiç yok ortalarda ...
Bence en çok artistlik yaptığım konu Gelinlik işiydi...Bir kere benden başka herkes diyette idi...Ben tombiş halimle hemen hop hayalimdeki gelinliği alabileceğimi sanıyordum falan filan.
Şimdi efendim bu kız neden her şeyi son dakikaya bırakmış diyecekseniz.Bildiğiniz üzere ben devlet memurluğundan istifa edince uzun bir süre tatil yapmış,sonra havaaalanı hekimliği denemiş ,en sonunda da bir özel hastanenin acilinde kendimi buluvermiştim.Bu hastanede zaten 3 kişi 24 saatlik nöbet tutarken şubat ayında birden 2 kişi kalıverdik.Diğer doktor bey ne yaparız,nasıl yaparız, ikimiz yürütebilir miyiz dediğinde,.Abi, gittiği yere kadar gideriz,bu arada hastane yönetimi yeni hekim arkadaşı arar dedim.Yönetim sağolsun 2,5 ay başka hekim bulamadı.Biz de doktor beyle 2,5 ay çömez asistan gibi günaşırı nöbet tuttuk.Bu nedenle ben yapacaklarımı sadece düşündüm.Bu arada düşünürken hep şunu dedim kendi kendime Para olursa her şey olur ....
Diyet-spor olayı da bu düzensiz yaşam koşullarında bugün başlarım yarın başlarım ile geçti.Ama şubat ayında spora ve diyete başlayan benim mini mini kız kardeşim düğün günü fıstıık gibi olmuştu.
Elbette, gelinlik kilo veremeyince ayrı bir sorun teşkil ediyor.Düğünün yaklaştığını bilen herkes ;ne yaptın ne ettin diye baskı oluşturuyordu.Bendeniz düğün-düğün organizasyonu gibi olayların duayeni sayın gelinnnin sitesini bir an kaçırmıyordu ki kendilerinin gelinlikler üzerine yapmış olduğu yazıyı yaladım ve yuttum.Sonra orada yazan markaların kataloglarını inceledim.Kısacası bloglar bir kez daha çözüm aracı oldu.