nefret etsende ,ayağını sürüyerek gitsen de , dönecek yerinin olması, çalacak bir kapının olmasınından iyidir...
Bir küçük doktor yine işbaşında...Kebaplar yenmiş,kavurmaların tabak tabak tüketildiği,üstüne de bir güzel tatlıların yenmiş olduğu bir bayram,hem de süper güzel yan yatıp şekerlemenin dibine vurulduğu 9 gün geride kaldı.Bu sırada ıkına sıkına yapılan diyetler rafa kaldırıldı, verilmiş olan 500 gram +1500 gram bonusla verildiğinden daha hızla popoya yüklendi.Kandaki yağ düzeyi tavan yaptı,damar duvarına bir kat daha çıkıldı,şeker pik yaptı eş zamanlı olarak elbette,tansiyon geri kalır mı hiç...Tansiyon da yıl boyunca görmediği zirveyi gördü.Ve bu yılın son bayramı geride kalmış oldu..Benim karnıma pazar gecesinden sancılar girdi,okulun ilk gününe başlayacak ilköğretim çocuğu gibi bu seferde heyecandan uyayamadım.Heyecanlıydım çünkü geçen bayram ertesi tam 145 hasta muayane etmiştim.
Sabah polikliniği ağzına kadar dolmuş buldum ama korktuğum kadar da yoğun geçmedi.Hafif sıyrıklarla atlattık günü.Bunda artık sisin Yamaçlı'yı korku filmeleri andıran bir kasabaya dönüştürmüş olmasının ve buzzzzz gibi havanın parmağı var diye düşünüyorum.
Asıl yarın kıyamet kopar diye düşünüyorum,malum salılar tahlil günü üstüne ben Selanik göçmenlerinden oluşan köyüme gideceğim...Yani Her salı bende Elveda Rumeli oynanıyor...Elbette dört dörtlük geçmiyor günler burada...Kasabada eczane yok ve bu büyük problem yaratıyor.İlçedeki eczacılar sürekli reçetemi değiştiriyor,bu bir şey değil ama bazen hiç lakasız ilaçlar veriyor hatta bir tanesi resmen öküz reçetemi yırtıyor,hastaları üstüme salıp gönderiyor.Bu gün kibarca telefonda bir daha bunu tekrarlamamasını söyledim ama üstüne beni tehdit etti.Ya ben bayanım diye insanlar üstüme yürüyor,saygısız davranıyor ya da doğuştan cow-like sendromuna sahipler.Aranızda eczane açmayı düşünen varsa lütfen benimle iletişime geçsin.Yoksa bu adam beni katil edecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder