things getting worse before getting better...

29 Nisan 2009 Çarşamba

Hayata 1 -0 geride başlamak


40 yaşında 2. evliliği 5.çocuğuna hamile,sigarayı bırakmamak için direniyor, üstelik kalp problemi ve guatrı var.Her gün çeşitli şekilde eşinden şiddet görüyor.Gebeliğini yakalandığımız andan itiabren eşimin tutumu :Bu kadın ölse bile bu bebek doğacak.10 günde bir kontrole çağırıyorum.Her defasında hayatında şımarmanın dibine vuracağı bu dönemde sıkıntısının artığının fark ediyorum ve  depresyonu şiddetleniyor.Üstelik daha önce major depresyon teşhisiyle hastaneye 3 kez yatmış.Bugün günlük dayağını yemiş ,bir yandan ağlıyor,bir yandan bebeğin hareketlerini almıyorum diyor bana poliklinkte.Bebek sıkıntıda kalp seslerini zor buluyoruz.Bilmem kaçıncı kez kocasını tehditle,tutanakla kadını uzman doktora götürmesini söylüyorum.Bu kadına bir şey olacak diye ödüm kopuyor.Her muayenede başındayım.Tek tek inceliyoruz,yenide not yazıp Kadın doğum,Dahiliye uzmanına sevk ediyorum.
Bu bebeğin akıbetini çok merak ediyorum,doğsa bile kesin zekası yaşıtlarına göre geri olacak.Hayata daha şimdiden yenik başlıyor ki onu çok güzel bir hayatın beklediğini söyleyemeyeceğim,tabi doğmak için direnmeye devam etmekten vazgeçmezse... 

28 Nisan 2009 Salı

S-R-E-T

                            Ben bu kadar zor olacağını bilmiyordum yeniden başlamanın.Sanıyordum ki herkes benim gibi.Yola çıkarken dedim ki kendime kimseyi kırmamalı,incitmemeli.Herkese eşit uzaklıkta olmalı ama tepeden de bakmamalı.Sonra yalansız olmalı,dürüst ve içten.Ve ancak çalışan hakketmeli başarıyı,alkışı.Tembellik edip günü tüketmemeli;çünkü ne zamanın son anın olacağı belli değil.

Sonra dedim çok Buda vari oldu  biraz kırpmalıyım bu listeyi,azıcık tembellik yapabilirim dedim,azıcık sinirli olabilirim ve kimi zaman kibirli.Bazen yanlışlıkla hak yiyebilirim ve bazen de vazgeçebilirim.

Ama şimdi hiçbişi yapmak gelmiyor içimden.Şu yaşımda,hani en verimli çağım dedikleri günlerimde emekli olmak istiyorum ben...Hayatı hep tersinden algılıyorum ya da herşey tersime mi geliyor.
Ben anladım bende nokta mutasyon oldu ve en ufak tökezlemede vazgeçme moduna giriyorum,vazgeçmiyorum  da, vazgeçip umursamaz da olamıyorum,öyle arada salak bir mooda takılıyorum,hani yesem mi yemesem mi,gitsem mi gitmesem mi ;öyle arada tavırsız salak bir ikilemde kalıyorum,vazgeçecince kendime ihanet ediyomuş gibihissediyorum,dönersem tükürdüğümü yalıyormuş gibi hissediyorum.Biliyorum bu kadar siyah-beyaz değil arada grilervar ama ben öyle hissediyorum,sonuçta birşey de yapmıyorum olumlu-olumsuz yönde .Bu halime de sinir oluyorum.


27 Nisan 2009 Pazartesi

Olmaz böyle Şey Yoksa Rüya mı,Tam mutlu oldum derken Yıktın Bütün Dünyamı!


Gün kötü başladı mı öyle gidermiş lafını da doğruladım bugün.Haftanın ilk günün sıradan başladı,her haftabaşı olduğu gibi kanepeden tutulmuş bir şekilde uyandım e yine her zamanki gibi sabah işlerimi yapmaya koyuldum,duşumu aldım,dişi fırçaladım,ve olağan şekilde  facebook kontrolü,bloglarımı okumak,e-postalarımı kontrol etmek ve bir yandan sabah kahvaltımı yapmak gibi günlük ritüelimi bilmem kaçıncı kez tekrarlarken sevgili ıvır-zıvır'ın veda yazıyla karşılaştım.İnsan tanımadığı insanlarla hiç farkında olmadan bağ kurabiliyormuş,onların vedaları yüreğine dokunuyormuş.Hiç bilmiyorum ama ıvır-zıvır benim hayalimde minimalist bir mimar,hayatında yalınlıktan yana,noktayı tam yerinde koyup,abartmadan da şık,zarif olduğu gibi etkili kelimeleri olan blogger(elbette bu benim görüşüm,sabah defalarca düşündüm,ıvır zıvır denince aklına ne gelir deseler =SADE,yine söylüyorum bu benim nacizane görüşüm) derim.

Ve poliklinikle devam etti kötü haberler:Cuma gün kanser taraması için aldığım kanları 
(ben bahsetmedim ama hayalimi gerçekleştirmeye başladım ;kanser taraması için malzemelr elime ulaştı geçen hafta:) ) laboratuardaki cihazlar bozulunca çalışılamamış ve ne zamana kadar tamir olacağı belli de değil.

Yoğun bir poliklinik ardından tüberküloz(verem)  proflaksisi almak için (bu da mı nereden çıktı? kaçıranlar için; sevgili ebem aktif tüberküloz teşhisiyle gözlem altına alındı.)İşte bu sebepten dolayı Boğazlıyan yolarına düştük.Tabi bendeniz, giderken tam da trafik kontrolünün yapıldığı yerde,  ehliyetimin hatta hiçbir kimlik benzeri belgemin yanımda olmadığı kafama dank etti.Alah'tan ters istikametten gelen araçları durduruyorlardı.
Herneyne Verem-Savaş dispanserindeki kadın sanki gıcıklığıma 5 kişiden bir tek benim kilomu sorup not etti,sinir oldum ona,ayrıca alırım ben onun hesabını :D.İlaçlarımızı aldık hergün 1 adet izoniazid devirceğiz sağlık ocağı ekibi olarak.Temmuz ayına da  randevumuz var, 2. doz ilaçlarımızı almak için.İşte tam ilaçları alıp çıktığımızda  arabamı çizdirdiğimi fark ettim,içim eridi ya.
Üstüne yayanın biri önüme atlayınca,sinir küpü oldum.Feci bir şey ,sanırım araba kullanırken küfretmek içgüdüsel;yani ben bile bugün birkaç masum sözcük zikrettim.Ve dönüş yolunda önce kum fırtısınası ardından sağnak yağmura yakalanıverdim.
Usul usul Yamaçlı'ya dönerken günün flash telefonu geldi:TUS SINAVI SONUÇLARI AÇIKLANMIŞ:48 almışım.Gerçekten kötü geçtiğinin farkındaydım da ya hiç verdiğim çalışmanın hakkını almamışım,umarım diğer tusiyer meslektaşlarımın sonuçları güzeldir.Bendeniz başka bir bahara:Sonbahara kaldım :D 

Gerçi ufak tefek şeyler bunlara diyebiliriz;beterin beteri var diyerek şükredebiliriz ki ediyorum,daha sıkı çalışmaya başlayabiliriz ki çalışacağım ve ıvır-zıvır'ın bizi tamamen terk etmemesi için mesaj yağmuruna tutabiliriz.

Umarım sizin haftanız güzel başlamıştır....Herkese çok güzel bir hafta diliyorum.



26 Nisan 2009 Pazar

Dondurma aşkım

Kamptan döndüğümden beri ne bulsun mideye indiriyorum,mütemadiyen bir tıkınma modundayım...Şu sıkıcı pazar öğleden sonrası başıma öyle güzel bir şey geldi ki...İşte sıkıntıdan ne yesem ne yesem diye düşünüp,atıştıracak bir şeyler aramaya koyuldum.İşte o esnada küçük buzdolabında bir kutu dondurma buldum.Gömü bulmuş gibi sevinçliydim ve şaşkındım ;çünkü dondurmayı benim almadığım kesin,dondurma ve benim bu kadar uzun süre evde yalnız kalmamız mümkün değil,elbette kimin almış olduğu da önemli değil.Her kim alıp koyduysa çok teşekkür ederim ,yarım kutu dondurmayı indirdim az önce mideme:D
Biliyorum bu hızla yemeye devam edersem neler olacağının farkındayım,kimsenin hatırlatmasına gerek yok :D

24 Nisan 2009 Cuma



Benim için dünyanın en yakışıklı,en hassas,beni benden bile çok seven erkeği.Sanırım kimse hiç kimse, hiçbir şekilde onun yerini alamayacak.Umutsuzluktan çıkış yolunu bulamayacağımı sandığım her anımda elini uzatan kişi...Stresten başaramayacağımı sandığım sınav gecelerimde de, hasta olduğumda da,terk edildiğim de ya da her yeniden ayağa kalktığım anda yanımda olan insan.Beni asla yalnız bırakmayacağını söyleyip ,verdiği sözleri her daim yerine getiren insan...

BABAM,Babişkom...
Biliyorum çok sık söylemiyorum ama bilesin ki :Ben seni çok seviyorum...
Bugün yolcu ederken seni, ağladım arkandan;ama sen görmeyesin diye hızlıca uzaklaştım otobüsün yanından.

Farklı bir aşk baba-kız arasında yaşanan.Sevginin karşılık beklenmeksizin önünüze sunulduğu sonzuz bir aşk...

Hep küçük prensesi olarak hissettiğim, şımarıklığımı ,çemkirikliğimi son haddine vardırabildiğim tek ilişki...Ne olursa olsun hep arkamda,yanımda olduğunu hissettirmeye başaran insan: SENİ ÇOK SEVİYORUM,HERŞEY İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.

23 Nisan 2009 Perşembe

Okurken...


''Kim olursak olalım,dünyanın hangi yerinde yaşarsak yaşayalım,ta derinlerde bir yerde hepimiz bir eksiklik dugusu taşımaktayız.Sanki temel bir şeyimizi kaybetmişiz de geri alamamaktan korkuyoruz.Neyin eksik olduğunu bilenimiz ise hakikaten çok az.''


AŞK, Elif ŞAFAK, sf. 66

22 Nisan 2009 Çarşamba

Aile hekimliği kursunu tamamladım,çok zevkli,bol kahkahalı ve çok yoğun geçen bir kurs dönemi de geride kalmış oldu böylece.Bir buçuk aydır kalabalık doktor grupları içinde bulunduktan sonra şimdi ben nasıl alışacağım yeniden tek hekim olmaya...İşte bu yüzden sağlık bakanlığına Ria kursuna katılmak istediğimi belirten bir dilekçe verdim hemen kurs bitiminde.O ne zaman başlayacak bilmiyorum ama bu kursun sonucunda köyüme çok faydalı olacağım kesin.
Bu arada yeniden kış geldi buraya.Öğleden beri aralıklı olarak yağmur yağışı var.Ve ben ilk kez yatağımdayım...Kaç zamandır hayalimdi yağmurlu bir günde evde olmak...Mutluyum...Elimde kitabım,gerindikçe geriniyorum yatağımda.Arada pencereden bakıp izliyorum damlaların sokak lambasındaki görüntülerini...Şimdi güzel bir film izlemeli mesela Newyork Newyork olabilir...Ne zamandır planlıyordum izlemeyi.Tembellik yapmaya devam ,bu akşamüstünü kendime tatil ilan ettim,yarın size tatil belki ama benim protokol görevlerimi yerine getirmem gerekecek .İtiraf etmeliyim ki gizliden gizliye heyecanlıyım ;çünkü yıllar sonra ilk kez 23 Nisan törenine katılacağım.
Herkese iyi geceler

Çilek Zamanı


Nicedir beklediğim çilek mevsimi başladı sonunda :)

21 Nisan 2009 Salı

kafamdaki Tilki


Tercihlerini bir şekilde benim yaptığım bir hayata sahibim,iyi ya da kötü aldığım-almak zorunda kaldığım bir hayat.Pişmanlık değil de garip bir uyanış?Şimdiler de yeni yeni kendini hissettiren bir karşı çıkış,isyan duygusu.Döndüm döneli diyorum ki yetmez mi bu kadar saklanmak.Artık yeniden yola çıkmalı ve yeni yolculuklar yapmalı.Yepyeni maceralar yaşamalı.
Kaçmak için bir yol bulamazken,üstüne kaçmak için can atarken neden daha fazla bağ kurup kök salıyorum ki bulunduğum yere?Tüm bu çelişkilerin sahibi olan kişi ben miyim?Bir yanım yorgun bir savaşçı bir yanım emeklemeye yeni başlamış her şeyi keşfetmek isteyen bir bebek.Kısacası kafası karışık ama bilgiye aç bir doktor.

18 Nisan 2009 Cumartesi

oneday winner must be love

Çok içten söylüyorum ben eski kafalı romantiğin tekiyim,öyle mum ışığı değil bahsettiğim.Romantik derken ifade etmek istediğim,birinin vazgeçilmezi olmak istiyorum,istiyorum ki ne olursa olsun vazgeçmesin benden,ilişkimizden...Ama sanırım öyle bir şey yok artık ya da ben hiç öyle birine rastlamadım...Onlar benden vazgeçti ,ben vazgeçemedim onlardan;üstüne kendime ait ne kadar hayalim varsa ki çoğuna ulaşmak için gecemi gündüzüme katmış olduğum hayallerimden,bir anda hem de çok düşünmeksizin vazgeçtim.Sonra elimde avucuda bir şey olmadan yolun ortasından devam etmek zorunda kaldım.Her gidenle yeni bir hayat kurdum en baştan ama...
Sonuncusu hiçbirine benzemedi,onu unutamadım uzun süre başta,çok özledim,döner diye umut ettim,sonra onca aydan sonra karşılaştığımızda fark ettim ki o ne benim sevdiğim adamdı artık ne de eskiden her sıkıntımda yanımda olan sevgili abim...Biz birbirimizin herşeyini bilen ama bir o kadar yabancı iki insandık,yüzümüzde kırgın bir gülümseme,ne konuşacağını şaşırmış iki tip....İki YABANCI...
Şimdi kimbilir kaçıncı kez yeni baştan diyorum...Yeniden bir hevesle yola koyuluyorum ama bilmiyorum bir şey var, kırıyor umudumu.Bu zinciri kıramayacağımı düşünüyorum,sanki aynı noktanın etrafında irili ufaklı çemberler çiziyorum da hiç ilerleyemiyorum olduğum yerden.Umudumu yitiriyorum bazen,bu anlar sinirli,çemkirik biri yapıyor beni hayata vesevdiklerime karşı.Sonra kendime olan güvenim sarsılıyor bazı zamanlarda....Çıkış yokmuş gibi geliyor.Sanki depresyonun eşiğinde duruyorum , bu uçurumun kenarında bir ayağın zemine basarken birini boşluğa uzatmışsın gibi bir duygu,oradan atlayıp yok olmakla olmamak arasında karasız kalmak gibi bir şey.Elbette uzun süreli olmuyor bu saçmalama anları,çoğunlukla aklı başına hanım hanımcık bir kızım.Ama sonra aklıma zarar bir şeytan beliriyor içimde ve bana benzemeyen bir yaratık peydah olup  ,benim asla yapmayacağım davranışlar sergiliyor kimseler yokken ortalarda...Bilinçli bir deli miyim yoksa kişilik bölünmesi denen şey bu mu,korkulacak bir durum mu bu yoksa sizlere de arada buna benzer şeyler olur mu,onu da çözemiyorum,bu durum günlük hayatın ritüelinden çıkıp kendi başıma kaldığımda meydana geliyor elbette.Yani bir nevi gündüz bilim adamı gece kurt adam olmak gibi bir şey,tabi sadece dolunaylı gecelerde :D

15 Nisan 2009 Çarşamba

Aile Hekimliği Kursu ve günün Flash olayı!!!

Yine bavulumu topluyorum bu sefer aile hekimliği kursu için Yozgat'a gidiyorum yani il merkezine.6 gün kurs için Yozgat'ta kalacağım,daha getirdiklerimi yerleştirememişken,üstelik yatağıma doyamamışken  ve bir de babişkom ziyaretime gelmişken içimnden bu kursa hiç gitmek gelmiyor.Üstüne Sağlık Ocağında yapmam gereken bi ton işim var:D.Bakalım bu sefer neler olacak!
Daha da garip bir olay anlatacağım size.Bugün bir ilaç mümemsili ile nişanlanmış olduğumu öğrendim...Köyde öyle bir söylenti varmış,bu ilaç mümessili beni her hafta ziyaret ediyormuş (:D) yani tam a görevinin gerektirdiği gibi.Peki bunu nasıl mı öğrendim?Köyden biri bana görücü gelmek istiyormuş,ablası aradı VE sizi ziyaret edebilir miyiz ama siz nişanlıymışsınız bir ilaç mümessiliyle ,sizin için sorun olmaz değil mi?
Ben telefonda hangi birine şaşıracağımı da şaşırdım, ve
- pardon kimle nişanlıymışım nasıl yani!! Kusura bakmayın anlayamadım,tekrarlar mısınız? derken
Telefondaki bayan yukarıdaki cümleleri  tekrarladı yeniden ve bir müsait zamanda abimle tanışır mısınız ziyaret etsek  peki diye de ekledi? Abimde sizin gibi doktor.
Ya ben köye gelirken görücü gelir diyorlardı,annem hatta alyans takmam konusunda ısrar etmiştio zamanlar ama ya olmaz öyle bişey demiştim...Hadi görücü gelmek istemelerini alıyorum da ,şu her hafta ziyaretime gelen acaba hangi ilaç mümessilini benim nişanlım olarak uygun gördüler, asıl ben onu merak ediyorum.
Off ya ne garip dünya!! Neyse efendim benim cevabımı mı merak ediyorsunuz!Buyrun gelin; ama ben size bir şey için söz veremem diyiverdim.Bir de bakmışız ben köyde evlenip 2 çocuk doğurur çiftçiliğe başlarım :D Bir de gelmekten vazgeçerlermiş ya ben bu deneyimi de yaşamak istiyorum bana teklif geliyordu da hiç görücü olarak gelmek sitediklerini söyleyen olmamıştı ,olduysa da benim haberim olmadı :D 
Kıssadan hisse yeniden valiz hazırlamam gerek, bu kursta ne giymek gerek acaba? Dile kolay 6 gün...
Ankara'da misafirhanedeki odamı boşaltıp artık ayrılırken ,her gün odamı temizleyen kadın eşyalarımın çokluğu ve benim yaygın yerleşik yaşamım konusundaki izlenimleri sonucunda sanırım, sen iyi toplandın diyerek tebrik etti beni :D Ama dile kolay 23 güne yetecek kıyafet ve tüm notlarım ...Ehh hepsi 3 küçük(!) valize ancak sığmıştı..

Son olarak herkes kaç net yaptığımı merak ediyor! Ben de merak ediyorum ama 2 şıka indirip salladığım soruların yanıtlarını hatırlayamadığımdan net çıkartamıyorum,sanırım sonucumu görmekten korkuyorum üstüne.Nasılsa 10 gün sonra öğreneceğim değil mi?Zaten benim pek bir ümidim yok işin aslında.Bu nedenle ders çalışmaya da başladım yeniden, genel cerrahiye er ya da geç kapağı atacağım.Nadi ve Tanju Hocamla beraber çalışmayı çok istiyorum.
Köyden dönünce Kanser taramasına da başlıyorum, tarama için anlaştığım firmadan kitler dün itibariyle aldım.Sanırım çok çalışmam lazım çok...Super yaa...

 

Herşeye rağmen hayata tutunmak

14 Nisan 2009 Salı

Biliyorum geç oldu!!!

ben teşekkür ederim,onca zaman yorumlarınızla bana destek verdiğiniz için...O kadar yorulmuşum ki günlerdir uyanıklık ve uyku süreçlerim birbirine girdi.Aslında öyle uykum geldi yattıyorum diye değil, bayılma şeklinde oluyor ve bir bakıyorum sabah olmuş :D Sağlık Ocağında milyonlarca iş birikmiş ve onları toparlamaya çalışıyorum bir çabayla,sonra o kadar valizi boşaltma ,yıkama işi bitmiyor ehh torbalarca kirlii çamaşır.Makina 2 gündür full time çalışıyor ve ben bahçe projesine başladım.Soğan,domates,salatalık ekeceğiz bahçemizee...Hamak almak lazım,sonra rahat şezlonglar uzanmak için...Uzanıp uyumak için...

13 Nisan 2009 Pazartesi

ve biiti...Şimdi uyku zamanı


Sonunda evdeyim,evim,yatağım ve canım yastığım.En çok yastığım hatta yastıklarım demeliyim onları özledim.Uyumak ,uyumak,kitap okumak(medikal içerikli olmamalı ama) ve film izlemek istiyorum(yola çıkmadan uzun süre yetecek kadar dvd depoladım).
Sınav mı? Sanırım zordu ,sanmıyorum aslında zordu ,bazı soruları okuduğumda, soruyu hazırlamış olan hocaya bol bol teşekkürlerimi ilettim aynen kamp sırasında bize tembihledikleri gibi ve bir sonraki soruya döndüm.Sınavda malladım,üşüdüm,uykum geldi ve dedim ki bitsin uyuyacağım ben deliksiz,bir şeyler düşünmeden...Çalar saatin viyaklaması,telefon alarmı olmadan,derse gecikeceğim stresi, yer tutacağım stresi olmadan,elimde fosforlu kalem masanın üstünde notu çizerken ya da ezber yaparken değil, yatağımda uyuyacağım en çok bunu hayal ettim.ONCA STRES, SINAV BİTİMİYLE GEÇTİ,DEDİM Kİ BİTTİ NE OLURSA OLSUN BİTTİ.Sonra ne olur bilmiyorum ama kampın son bir ayın çok getirisi var hayatıma.Bir kere ben anladım ki çalışmayı unutmuşum,nasıl ders çalışılır formatım da tamamen yanlışmış bunları öğrendim,sonra neyi ne kadar istediğimi hatırladım,geçmiş için ağlayıp zırlamaktan ne kadar çok zaman kaybetmişim onu fark  ve hala ne kadar güzel bir kız olduğumu hatırladım :)) Eski hesaplarımın faturalarını kestim,hepsiyle yüzleştim,son kez sarıldım ve onu tamamen geçmişte bıraktım artık sorgulanmamak üzere :)).div>
Ve çarşamba gecesi muhteşem bir finalle kamp sona erdi ve ben milli kütüphane sınırları içine transfer oldum.Ve fark ettim ki kampta fark etmeden yaşıyormuşuz stresimizi ,insan 600 küsur kişinin içinde ve deli gibi hızlı bir temponun içinde günün bittiğini,dağıldığını anlamıyormuş ve Son 3 gün kendi vicdanım baş başa kalınca,başta sakin ol ahbap (Tanju hocamızın hastaya yaklaşım usulüne uygun olarak,Tanju bey benim asistanı olmak istediğim bölümün klinik şeflerindendir) trikleri de beni sakinleştiremeyince stresin doruklarına vardım perşembe akşam üstü ve cuma öğleden sonra koptum tamamen.Peki ne mi yaptım baktım artık bir şey anlamıyorum,sakinliğimi kaybettim zırıl zırıl ağlıyorum,ağlıyorum ve not okuyorum burnumu çeke çeke, Olmayacak bu iş böyle deyip Tus sınavı için Ankara'ya bu seferlik gezmeye gelmiş arkadaşlarımla Sakarya'da bir güzel kurtlarımı döküp pediatri çalışmaya devam ettim,sonuna kadar felsefesiyle.Ya olmazsa ,olmaz tabi ki ucu ölüm değil.Ama farklı bir şey bu,düşünsenize milyonlarca liranızı,gecenizi gününüzü daha çok okumak,daha çok sefil bir şekilde çalışmak için harcıyoruz.Prastiyenlikte kazandığım paranın daha azıyla yaşayıp ,kendine ait daha az özel zamanın olacağı hatta bazı bölümlerde mesela cerrahi branşlarda normal sosyal yaşamla ilişkinizin kopacağı bir hayat için çabalıyoruz her birimiz uzaktan bakınca.Sanırım ben de TUSiYer ruhuna kavuştum :)) Herkese çok güzel bir hafta diliyorum,yarın sabah yeniden poliklinik seyir defterini açıyorum.Doktor olmayı özledim yahu.Bakalım ben yokken neler olmuş Yamaçlı'da.Gerçi ilk haberi 2 gün önce aldım,ebe hanıma aktif tüberküloz yani verem teşhisi konmuş,2 ay istirahat vermişler.Bu durumda ilk dakikadan macera başlıyor benim için.Hepimizin bir güzel testten geçmesi gerecek.Off ki off :>)>) Özlemişim ben yazmayı,içimi dökmeyi dile kolay 2o küsur günde internete toplam 20 dakika girebildim.div>

6 Nisan 2009 Pazartesi

Say Goodbye...


So here we are tonight

You and me together

The storm outside, the fire is bright

And in your eyes I see what's on my mind

You've got me wild

Turned around inside

And then desire, see, is creeping

Up heavy inside here

And know you feel the same way I do now

Now let's make this an evening

Lovers for a night, lovers for tonight

Stay here with me, love, tonight

Just for an evening

When we make

Our passion pictures

You and me twist up

Secret creatures

And we'll stay here

Tomorrow go back to being friends

Go back to being friends

But tonight let's be lovers,We kiss and sweat

We'll turn this better thing

o the best Of all we can offer,

Just a rogue kiss

Tangled tongues and lips,

See me this way I'm turning and turning for you

just tonight

Float away here with me

An evening just wait and see

But tomorrow go back to yours

I'm back to my world

And we're back to being friends

Wait and see me,Tonight let's do this thing

All we are is wasting hours until the sun comes up it's all ours

On our way here, tomorrow go back to being friends

Go back to being friends

Tonight let's be lovers, say you will
And hear me call, soft-spoken whispering love
A thing or two I have to say here

Tonight let's go all the way then

Love I'll see you,Just for this evening

Let's strip down, trip out at this

One evening starts with a kiss,

Run away and tomorrowback to being friends

Lovers...love...lovers

Just for tonight, one night...love you

And tomorrow say goodbye
Dave Matthews

1 Nisan 2009 Çarşamba

bi sn

burada Ankaradayım,12 gün geride kalmış ve ben umudumu yitirmek üzereyim,anlamadığım bir sebepten ötürü mutsuzum ama ne konuda mutsuz olduğumu da bilmiyorum.Lütfen dua edin de şu genel cerrahiye kapağı atayım...