things getting worse before getting better...

27 Nisan 2009 Pazartesi

Olmaz böyle Şey Yoksa Rüya mı,Tam mutlu oldum derken Yıktın Bütün Dünyamı!


Gün kötü başladı mı öyle gidermiş lafını da doğruladım bugün.Haftanın ilk günün sıradan başladı,her haftabaşı olduğu gibi kanepeden tutulmuş bir şekilde uyandım e yine her zamanki gibi sabah işlerimi yapmaya koyuldum,duşumu aldım,dişi fırçaladım,ve olağan şekilde  facebook kontrolü,bloglarımı okumak,e-postalarımı kontrol etmek ve bir yandan sabah kahvaltımı yapmak gibi günlük ritüelimi bilmem kaçıncı kez tekrarlarken sevgili ıvır-zıvır'ın veda yazıyla karşılaştım.İnsan tanımadığı insanlarla hiç farkında olmadan bağ kurabiliyormuş,onların vedaları yüreğine dokunuyormuş.Hiç bilmiyorum ama ıvır-zıvır benim hayalimde minimalist bir mimar,hayatında yalınlıktan yana,noktayı tam yerinde koyup,abartmadan da şık,zarif olduğu gibi etkili kelimeleri olan blogger(elbette bu benim görüşüm,sabah defalarca düşündüm,ıvır zıvır denince aklına ne gelir deseler =SADE,yine söylüyorum bu benim nacizane görüşüm) derim.

Ve poliklinikle devam etti kötü haberler:Cuma gün kanser taraması için aldığım kanları 
(ben bahsetmedim ama hayalimi gerçekleştirmeye başladım ;kanser taraması için malzemelr elime ulaştı geçen hafta:) ) laboratuardaki cihazlar bozulunca çalışılamamış ve ne zamana kadar tamir olacağı belli de değil.

Yoğun bir poliklinik ardından tüberküloz(verem)  proflaksisi almak için (bu da mı nereden çıktı? kaçıranlar için; sevgili ebem aktif tüberküloz teşhisiyle gözlem altına alındı.)İşte bu sebepten dolayı Boğazlıyan yolarına düştük.Tabi bendeniz, giderken tam da trafik kontrolünün yapıldığı yerde,  ehliyetimin hatta hiçbir kimlik benzeri belgemin yanımda olmadığı kafama dank etti.Alah'tan ters istikametten gelen araçları durduruyorlardı.
Herneyne Verem-Savaş dispanserindeki kadın sanki gıcıklığıma 5 kişiden bir tek benim kilomu sorup not etti,sinir oldum ona,ayrıca alırım ben onun hesabını :D.İlaçlarımızı aldık hergün 1 adet izoniazid devirceğiz sağlık ocağı ekibi olarak.Temmuz ayına da  randevumuz var, 2. doz ilaçlarımızı almak için.İşte tam ilaçları alıp çıktığımızda  arabamı çizdirdiğimi fark ettim,içim eridi ya.
Üstüne yayanın biri önüme atlayınca,sinir küpü oldum.Feci bir şey ,sanırım araba kullanırken küfretmek içgüdüsel;yani ben bile bugün birkaç masum sözcük zikrettim.Ve dönüş yolunda önce kum fırtısınası ardından sağnak yağmura yakalanıverdim.
Usul usul Yamaçlı'ya dönerken günün flash telefonu geldi:TUS SINAVI SONUÇLARI AÇIKLANMIŞ:48 almışım.Gerçekten kötü geçtiğinin farkındaydım da ya hiç verdiğim çalışmanın hakkını almamışım,umarım diğer tusiyer meslektaşlarımın sonuçları güzeldir.Bendeniz başka bir bahara:Sonbahara kaldım :D 

Gerçi ufak tefek şeyler bunlara diyebiliriz;beterin beteri var diyerek şükredebiliriz ki ediyorum,daha sıkı çalışmaya başlayabiliriz ki çalışacağım ve ıvır-zıvır'ın bizi tamamen terk etmemesi için mesaj yağmuruna tutabiliriz.

Umarım sizin haftanız güzel başlamıştır....Herkese çok güzel bir hafta diliyorum.



3 yorum:

ıvır zıvır dedi ki...

Küçük Doktor..

‘’Sevgili ıvır,
Hepimizin (ki ben bunu sık sık yaptım) bir şekilde hayatımızda bloglarımızı 2. plana itmek zorunda kaldığımız oldu,hatta ona küstüğümüz.Bu sabah ,bizleri anlatan yazının son paragrafını okuduğumda çok üzüldüm.Dedim ki ara vermek ayrı, bir şekilde yeniden bir gün yazacağını biliriz ama tamemen kapamak hatta yazdıklarına zaman zaman dönüp bakamamak çok üzücü olacak ,en azından benim için.
Düşleyip de içinden keşke dediğin tüm hayallerin dilerim en kısa zamanda gerçek olur.Ne zaman bir doktora ihtiyacın olursa ben buralarda bir yerdeyim.
Son söz: Gitmesen olmaz mı? Gerçekten özleyeceğim seni .’’

:) Öncelikle yorumunuz ve yazınız için teşekkür ederim…açıkcası sizleri (doktorları) ilk baştan beri izlemekteyim ancak sizi çok geç eklediğim için ve sizde çok geç eklediğiniz için böyle bir yazı beklemiyordum… saolsun Öykü Hanım falanda yazmış ama bu olayı dramatik bir noktaya taşımakta sadece :) .. şöyle diyim ..ıvır zıvır karakteri neticede sanal bir şey özleyemezsiniz yarı yalan bile sayılır.. varlığı bile meçhul yani :)...
Mesela canınız kivi yemek isteyebilir… daha önce yemişseniz eğer avokadoyu özleye bilirsiniz.. ama tropikal bir meyve düşünün ki .. hiç yememişsiniz nasıl olurda tadını damağınızda hissedip canınız çeker di mi :)... ??? Biz zaten 7 kişi bir olup ortak yazıyoz belki ..belkide ben minimalist bir mimar da değilim ..hatta mimar değilim…:P...
..
Şaka bir yana
..
gerçekten yorum ve yazınız için teşekkür ediyorum… sanırım birileri önemseyip veda yorumları yaparken de gördüm ki en ilginç özelliğim ‘yorum’ bıraka bilirliğim…
çünkü insanlık ‘’insanlar beni anlamıyor’’ noktasında ..belki nufüs olarak durmadan artarken hiç durmadan daha çok tekilleşiyoruz... karı koca bile her an bırakacakmış gibi belki ilişik yaşıyor yada evin genci..yada iyi meslek erbabı her an yurt dışına kaçacak gibi.... Hepimiz birbirimizi az dinleyip az düşünüyoruz.. bende öyleyim belki ..
Ama esas olan insanların kendini anlayan dostlar edinmesi ..bu çok önemli günümüzde.. sanırım birazda yüzsüzlüğümden midir nedir :) bu dostluk havasını yakalaya biliyorum ... Bakınca güzel bir özellik gibi... kötü yanlarıda var elbet...
Ama ıvır zıvır karakteri ... ‘klavye şıngırtılarında yaratılmış balon bir karakter ‘sadece... (bu ifade bi yerlerden alıntıdır :)..)
gerçek hayatta öyle minimalist yada ne istediğini bilen biri gibi görmüyorum ben ..hatta ‘çelişik’ biriyim bence…:(

Neyse…. Yorumu çokça kişiselleştirdim :/ özür dilerim….. en sevmediğim şeydir…
yorum ‘’yazı’’ hakkında yapılmalıdır de mi ama…… :(

‘blogunu silme ‘ çağrınız için özür dilerim… :(.. erkekleri biraz tanımışsanız… absult tipler olduğunu fark etmişsinizdir.. dur dersin durmaz.. kovsan gitmez.. yapma dersin yapar .. otur dersin oturmaz.. maç izler ..küfreder.. tükürür..falan.. :)


Hem bakın .. ne zaman lazım olsa doktor var diye eklemişsiniz , çok saolun. ..umarım lazım olmaz ve bu açık çekinizi de unutur giderim :)...bende..
unutmadan .... sizinde mimara ihtiyacınız olursa yazarsınız... umut ediyorum ki.. kulağım falan çınlar... yada rüyamda malum olurda.... okurum :)

bir muayenehanedeki hasta-doktor diyalogu ile yorumumu kapatıyorum….:)
...
..
..
..
.
..
.
.
BİR MUAYNEHANE...

Doktor... Hoş geldiniz beyefendi buyurun oturun neyiniz var..
Hasta…. Sırtım toğhur hanum… kürek kemiğimin orası.. çok ağrıyo..
Doktor... Hmmm!! Buyurun ... Paravanın arkasına geçin bi bakalım...
..
..
(muayene hazırlık süreci)
..
..
Doktor….. neresi ağrıyor .. burası mı ..?
Hasta.... biraz sağ taraf..

Doktor.. Burası mı..?
Hasta ... Yok yok !!! benim sağım…

Doktor.. iyide beyefendi ikimizin sağı şu anda aynı ki zaten...
Hasta... Haa!! öle mi?.... o zaman sol...

Doktor.. (üfffff)..burası mı…. ?
Hasta.... biraz güney cephesine doğru…
Doktor ....(güney cephesi mi ??)....... burası mı..?
Hasta….. üç milim aşağı...

Doktor... Beyefendi siz ‘kıl’ mısınız..
Hasta.... yok!..... ben mimarım :)..

Doktor...belli....!!!!
Doktor....hmmm…..ben buldum.... sorunu…
Hasta....yaaa neymiş….

Doktor... ‘uf’ olmuşsunuz.. :)
Hasta.... ‘uf' mu…. Hiç bilimsel değil... :S

Doktor... Böle hastaya böle hastalık...:)
Hasta..... hmmm.... Şöle yapalım o zaman...

Doktor...?!!!...
Hasta….. siz gözlerinizi kapatın...ben üçe kadar sayim komple susim….

Doktor.. nası yani ?....anlamadım yaa…..öle olsun….
Hasta…… 1……2…….3….. TIP…..


(ve ıvır zıvır blog dünyasından çıkıııpppp gider.. Sağlıcakla efendim... kendinize iyi bakın sürç-i lisan ettiysek affola :S)

ıvır zıvır dedi ki...

(yayınlanmıyacaktır)

demin öyle sevindirik bir mail attım kusara bakmayın sırnaşıklığımın :S.. ... bayağdır onay gelmeyince ..bi anda msn nin onay mailine sevindim...
zira bişey falan mı oldu diye tedirgin olmuştum...

çok alakasız ama herşey insan için.... malüm herşey oluyor hayatta... geçenlerde bir üzücü blogger haberi duymuştum da ..neyse saçmalıyorum fark ettim :)
..
kendinize iyi bakın Küçük Doktor. ....görüşmek üzere....
ve saygılarımla ...

bir küçük doktor dedi ki...

malum köyde yaşıyorum ben ve bu günlerde çok sık elektrik kesintisi aoluyordu tam buna alıştık derken,aylardır bitmeyen internet altyapı çalışmasının 1 haftalık mağduru olduk tüm köy.Ve bugün yorgun argın geldiğimde internein gelmiş olduğunu fark ettim.Bu sebepten ötürüdür geç yanıtlamış olmam.
Buradaki ıvır zıvır benim hayalimdeki kişi,ben sizi okuken bir karakter olştrudum ki ben yazdıklarımızın bizim bir parçamız olduğu.Kim bilebilir ki bizim aslında kim olduğumuzu.Burası bizim kaçıs penceremiz ve olmak istediğimiz kişiyiz.Kimseyi yargılamak veya bir kalıba sokmak deil,günlük hayatın döngüselliğinde olmak zorunda olduğumuz hayatlardan kaçma penceresi en azından benim için.Burası benim kaçış pencerem,sizlerde benim düşüncelerimi,öfekemi,kimseciklere bu kadar net öyleyemediklerimi,yaşamı paylaştığım sırdaşlarım sayılmaz mısınız