Ne ocak gibi şaşalı başlangıcı vardı martın,ne de şubat ortası gibi sevenleri, ne de kendinden sonraki Nisan gibi şen şakrak ,şakacı, bayram çocuğu halleri...Belki de hatırlanmak için yahut hiç unutulmamak için, Mart da baharın ortasında kar yağdırıyordu ya da bize yaptığı gibi giderken iyi haberinin sevincinde patadanak kötü haberi veriyordu( ya da tam tersiydi).Böylece kimse unutamıyordu Martın gidişini...
Yeni ay, yeni sinavlar, yeni dönemeçler,yeniden bekleyişler, yeni umutlar, bolca planlar, yeni yollar, yolculuklar, yola çıkanlar, vedalar demek...
Bu sebepten Nisan 1, mimledim seni.
Dinliyorum: Cecile Hortensia :: Les Papillons dans l'Estomac (Butterflies in my Belly)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder