Antakaya mutfağı ,Akdenizin zeytinyağlı tatlarıyla Doğu'nun otantik yapılı bol baharatlı et yemeklerinin ve bu ana yemek seromonisi öncesinde kendinizi kaybetmenize neden olacak Mezelerin diyarıdır.
Bir Antakyalı,Yaşamak içi yemez Yemek için yaşar...Bu yüzdende insanı etine dolgun ve güleryüzlüdür. Yemek bir sanattır ve kasapların hepsi kendi çapında birer lokantadır.Antakyalılar sebzeyle etin karışımından asla vazgeçmezler.Bir öğün asla bi zeytinyağlıyla geçirilmez,öğünde et yoksa o yemek,yemekten sayılmaz...
Hele yaz akşamları evlerin balkonlarında/teraslarında uzun sohbetlerin eşlik ettiği, saatler süren akşam yemekleri günün en önemli öğünüdür .Bütün aile, gün boyunca ilk kez birada olabilir,günün içinde karşılaşılan güçlükler,yeni havadisler,müjdeler hep bu sofrada konuşulur...Kimi zaman bu masalar dostlarla şenlenir..Geceyarılarına kadar süren akşam yemekleri,dolup boşalan tabaklar bu masanın vazgeçilmezidir...
Kısacası yemek yemek bir zevk işidir Antakya'da.Yemek yemek bir sanattır. Benim favori mekanım.Mekanın salaş olmasına bakmayın.Burası Antakya'nın randevuyla çalışan tek dönercisi.Bu da yılların dönercisi Tacettin Usta...Eğer Antakya'da döner yemediyseniz döner yedim demeyin lütfen.Sanırım hatta küçükken hayalim HERGÜN DÖENR yiyebilmek için Tacettin ustanın oğlu Sami ile evlenmeyi düşünüyordum:D
Tabi o kadar yeme içmeden sonra Antakya'nı n Fransızlardan kalma çarşına gidip enerji harcanınızı öneririm.Çarşıya giderken Eski Antakya evlerinin bulunduğu dar sokakları kullanın hatta yolunuzun üzerine Eski antakya evlerinden birinin kafeye dönüştürüldüğü bi kafeye de rastlayabilirsiniz.Benim tavsiyem yemeğin üzerine Antakya'ya evinin serin avlusunda oturup güzel bir haytalıyı keyifle yemeniz( Adanalıların deyişiyle Bıcı bıcı).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder