30 Temmuz 2008 Çarşamba
24 Temmuz 2008 Perşembe
Yola Çıkmak Lazım
Herkes çok beğendiğini söyledi.Profesör devamlı çok güzeldi diye tekrarladı.Elbette benim süper Amerikan(!) aksağınıma bağlı değildi başarımın sırrı.İltifatlar bence,sunumumun başına yerleştirdiğim Türkiye tanıtım videosuna,finaldeki Hazılamış olduğum İtalya fotoğraflarından oluşan videoya ve elbette babişimin çantama koyduğu bir kutu lokuma bağlıdır.
Bitirmemiz nedeniyle aynı gece Profesör bizim için evinde bir yemek verdi.İlk defa gerçek İtalyanlar nasıl yaşar,nasıl eğlenir öğrendik,gerçek İtalyan ev yapımı yemeklerini tattık :)) (burada genellikle göçmenlerle muhattap oluyoruz.)
İnanın çok hoştu.En önemlisi Profesöre çok şey borçluyuz,çalışmalarımızı ciltleşmiş,kendi çalışmasının makaleriylebir dosya hazırlmış ve katıldığımız otopsilerden oluşan bir dvd hazırlatmış ve evet,biz istemeden tavsiye mektubu yazmıştı.Biz bu kadarı çok fazla derken, üstüne evinde bizim için yemek verdi.Sadece Profesor değildi bize bu kadar iltifat eden ,vücut diliyle her sabah anlaşmaya çalıştığımız tatlı sekreterimiz Laura ve yılmadan bize defalarca akciğer preparatlarını anlatan Lara, üniversitenin logosunu taşıyan hediyeler almıştı...
Öğrenmek değil elbette; ama öğrencilik hayatım tamamen bitti.Şimdi tamamen yeni bir sayfa açılıyor.
Burada herkes yavaş yavaş ülkesine dönüyor.Bu gece de Jana'yı yolcu edeceğiz.Benim eşyalarım ortalıkta, yeniden valiz hazırlama telaşındayım.Yarından itibaren bir hafta boyunca yalnızım İtalya'da.İlk durak Firenze...
Defalarca söylendiğim ödevlerin bitmesine bile üzülmedim dersem yalan söylemiş olurum.Sırf üzüntünün üzerimize yapışmasını önlemek için dün tüm sokaklarıyla vedalaştık Padova'nın...
Bir sonraki yazı ne zaman ,nereden olur inanın hiçbir fikrim yok.En kısa zamanda yeni yazıyla karşınızda olmak dileğiyle...Artık yola çıkmak lazım.
P.s:Beni Özleyin Anacığım;ben sizi çok özledim :))
Gezdim gördüm GELDİM ...
Yazacak çok şey var,paylaşılmak istenen bir dolu fotoğraf ...En iyisi video yapmak dedi yazar...Saatlerce oyalandı ,fotoğraf seçimi için...Sonunda ortaya bu video show çıktı.Umarım beğenirsiniz...
21 Temmuz 2008 Pazartesi
blog uzerine 1-2 paragraf
Yarin ,2 gun erken , bitiriyorum satjimi ve yarin bitirme sunumum var.Saatlerdir kutuphanede ekran karsisinda calisiyorum.Umarim yuzumun akiyla bu sunumdan cikarim.
Haftasonu hizli,guzel,yorucuydu.3 gunde 3 sehir gezdim,gece cok gec saatte dondum Padova'ya.Milano,Cenova,Portofino notlarimi en kisa zamanda paylasacagim.
Gelir gelmez hemen bilgisayarin basina gectim daha ustumu soyunmadan (tam bir bagimlisi oldum bilgisayarin).Devamli takip ettigim bloglarin okuyamadigim yazilarina goz attim sonra ve uzuldum...Baska bloglari nasil elestirildigini gorunce urktum ve de.En son yazima gozum ilisti ve dedim ki kendi kendime, ben, en son yazimda ne kadar civik konusmusum(klavyeyle ilgili problemimden dolayi olan yazim hatalarimi saymazsak bile cok kotu) ama silmedim ya da duzeltme yapmadim.Oylece ilk yazdigim gibi birakacagim ki ,gordukce daha cok dikkat edeyim yazim seklime;begenyen okumasin diyecegim ama bu kendimi kandirmaktan baska bir sey olmayacak :(
17 Temmuz 2008 Perşembe
Bir kucuk Doktor Venedik'te 2
Ustune bana bir de poz verdi.
Venedikte yapabileceginiz aktivitelerden biri bu guvercinlere ,ozellikle San Marco Meydanin'da bu arsiz kuslara yem verip fotograf cektirmek.Arsiz diyorsam da abartmiyorum,ustune ustune yuruyorsunuz,kenara cekilmiyorlar :))
15 Temmuz 2008 Salı
Bir Küçük Doktor Venedik'te part1
Welcome to Venice !! STATION ST.LUCIA'nin kapisindan cikinca elbette boyle bir yazi karsilaşmiyorsunuz ;cunku Venedikliler pek konuksever degiller(ama yukarıda gördüğünüz ve bir örneğine Roma'daki PaNTHEON'a benzetilmiş olan San Sieone Picola Kilisesi karşılıyor.).Inanin bunu 100mt sonra kolaylikla fark etmeye basliyorsunuz ama tren garindan cikinca agziniz hala Istanbul'u ilk kez gormussunuz gibi saskinliktan acik kaldigi icin henuz yorum yapmiyorsunuz.Tek dusundugunuz sey ,evet gercekten de Adriyatik bu sehri kolarinin arasina almis ve evet,soylendigi gibi bu sehir her an yok olabilir ...Bence dünyada görmeyege deyecek şehirlerden...Hadi turumuza baslayalim.
Burada gittgimiz sehirlerde tur rehberi benim,grupla beraber karar veriyoruz ama gidilmesi gerekli yerler benim tarafindan belirleniyor genellikle :)).Efendim,Padova Venedik arasi 30 dk. VE Ben hayatimda 2 kez Venedige gittim;HEM DE 12 SAAT ARAYLA :)).
Venedik inanilmaz pahali bir sehir ;nasil olmasin ki çöpünüz bile motorlarla tasiniyor ve bu işlem icin para vermek zorundasiniz.Venediklere bile pahali gelen bir sehir.Bu yuzden biz sirt cantlarimiza sandiviçlerimizi koyup yola ciktik.Size de suyunuzu ve sandavicinizi yaniniza almanizi tavsiye ederim.Venedikte kalmak yerine Padova'da kalmaniz gercekten daha hesapli olacak.Biletler sadece 2.99 £ :))
Sokaklari labirent gibi olan bu şehrin kapıları suya açılıyor ve polis arabası değil de polis motoru diyorsunuz :))Ben en çok iki ev arasına gerilmiş camaşır iplerini görünce epey düşündüm.Düşünsenize çamaşırı yıkadınız,en sevdiğiniz tişörtünüz,elinizden düştü,ne yapacaksınız???
bulabilirsiniz.Tren garından çıkın
Palazzo Ducale ziayretiniz sırasında mahkeme salonundan hapishanelere giden yoluda gezeyiyorsun ve elbette Ahlar Köprüsünden de geçiyorsunuz.İşte o köprüden bakınca görünenler...İnsan son kez gökyüzüne bakıyormuş gibi bakınca daha bir garip geliyor durum.
P.s:2.kısımla pek yakında yeniden yayında.Özleyin beni anacım :))
Yazara Dair
Sonra birkac yorum geldigini fark etti yazar,sonra isimlere bakti ki tanidik degil ve dusundu ki demek yazdiklari baskalari tarafindan da okunur seyler :)) (Orada birilerinin bu yazilarini okudugunu hissettirmesi cok guzel bir duygu inanin.)
Yazar cok geveze bu gunlerde ;cunku Turkce konusmayi cok ozledi ve dusundu ki daha fazla kendi kendine konusursa delirecek...En iyisi yazmak dedi ;cunku o zaman rahatliyor diye dusundu.Azicik sakinlesiyor sevimli oldugunu dusundugunuz yazar. Iste bu duygularla yazildi bu fikir ucusmalarini iceren yazi...
Yazar o kadar cok ozledi ki sevdiklerini...
Ve sizin o sevimli yazariniz,aslinda sandigiiniz kadar sevimli degil ozel hayatinda.Tipik kaprisli biri hatta bazilarinca soguk,uzak,burjuva diye sifatlara da layik goruluyor cogu zaman.Iste boyle sevgili yazariniz gercekte,hayal kirikligina ugramamaniz icin soyledim bunlari.
Bu kaprisli yazar ozledigi icin, simdi sevdiklerini daha bir kirici oluyor.
Ama tum simariklarina katlanan ve herseye ragmen yaninda olan sevdiklerine tesekkur ediyor.
P.S: yazi kutuphanede yazildigi icin Turkce karakterler klavyede bulunmuyor,bu aksaklik icin kusura bakmayin :)) OZLEYIN BE ANACIM!!!
EDIT:Simdi tekrar okuyunca biraz daginik icerige sahip melankolik bir yazi olmus...
Gözüme Çarpanlar
14 Temmuz 2008 Pazartesi
Adı lazım değil:baş harfi Bennnnnn :))
Şu an acayip damarımm,çamasır gunum ya odada tıkılı kaldım diye sanırım...Tvde de bişe yok...Çok anlıyormuşum gibi televizyon izliyorum burada :))
Bilmem kaçıncı kere Kenan Doğulu'dan ADI LAZIM DEĞİL :BAŞ HARFİ BENİ dinledim...Hem de eşlik ederekk...Bu şarkı benden tüm sevenlerine diyorum...O ,Kendini Biliyorum demeyi de unutmuyorum... Kurutucuya bakmam lazım canlarımm sizleri Kenan Doğuluyla başbaşa bırakıyorum..
Birden bire hayatının tümü oldun
Gecelerine gün gibi doğdun
Gidersen bir gün biri üzülür çok
Hayatının tümü oldun
Gecelerine gün gibi doğdun
Gidersen bir gün biri kırılır çok
Adı lazım değil, baş harfi ben
MiniK KuŞ
Şu garip kuş gibiyim şu hostel odasında,
aval aval bakıyorum onun benim kamerama baktığı gibi odanın duvarlarınaa...
10 Temmuz 2008 Perşembe
Verona
Biliyorum,farkindayim soz verdigim tarihten gec yaziyorum yazimi inanin cok gezmekten kaynaklaniyor :)).Bu yazimi da bos gecen bir staj sabahimda yaziyorum.Bos dedigime bakmayin ben akciger hastaliklari doktor odasindan yaziyorum ve yine birilerini bekliyorum.Allah'tan internetleri var :))
Gecen hafta cuma Vicenza'dan dondukten sonra,daha yorgunlugumuzu atamadan cumartesi sabahi erkenden dustuk Verona yollarina...Ve Verona'da Shakespeare ile karsilasmak.Nedendir bilmiyorum ama Ingiliz yazar hep Italya'da gecen oykuler yazmistir ki Verone'da bu eserlerden en unlulerinden birine eslik eder : Romeo & Juliet ...
Kuzey Italyanin zengin muhitini olusturuyor Verona,her seyin pahali oldugu Italya'da Verona daha bir pahali gelebilir size...Insanlar son moda marka kiyafetler icinde son model arabalarda gorunce sasirmayin...
Sabahin erken saatinde vardik Veronaya gruplara ilk hederimiz Arena...Haritaya gerek yok tren garindan ciktiktan sonra dumduz yuruyurun oklar size yolu gosterecek...
Tum yaz boyu Arena'da opera ve diger sahne sanatlarina ev sahipligi yapmakta...Tarihi bir kapiyla Verona'nin en populer bolgesine giris yapiyorsunuz ,biraz ilerlayince Arena karsiniza cikiyor
Arenanin kapisinda Verona'da gorup gorebileceginiz yerleri iceren( toplam 12 yer) ve toplu tasima araclarindan bir gun icin ucretsiz yararlanmanizi saglayan PADOVA CITY Karti 8£( bu fiyat ogrenciler icin gecerli) alip turmuzu basliyoruz.Iceri girince oyle memen bise olmadigi ben hemen fark ettim,digerleri agzi acik kaldi.Bizim ulkemizde bu Arena'dan cok daha guzelleri var.Efendim,arena eski ama sanildigi kadar eski degil yeniden insa edilmis ,gercekten tarihi olan kismi su kosede dort pencereli gozuken duvar parcasi gerisi yalan dolan :)) ;ama Romeo&Julieti yerinde izlemek keyifli olsa gerek...
Biz yolumuza Arena'dan cikinca saginizda goreceginiz Via Mazzini ile devam ediyoruz.Bu cadde Gucci,Max Mara,Prada ve diger bilimum markayi bulabileceginiz alisveris caddesi ve fiyatlar inanilmaz yuksek.Tam da o gun tum ITALYA 'da genel indirim sezonu basladigi icin cadde inanilmaz kalabalik ve cogunlugun eli posetle dolu sabahin henuz 11'i olmasina ragmen...Bu caddenin sonun Piazza ERBE'ye ulasiyorsunuz ki burasi bir acikk pazar ve ben venedik'e giderim oradan Murona'nin camalri alirim,mask alirim diyorsaniz,inanin burasi daha ucuz :)) Biz turumuza burada TORRE Di Lamberti'ye tirmanarak devam ediyoruz ve ben zirveye ciktigimda diyet yapmaya bilmem kacinca kez karar veriyorum.Asagida asansor olanaginiz var,bosuna kahrmanlik taslamaniza gerke yok inanin,hem sicak hemde sanki merdivenler hic bitmeyecek geliyor insana ,en azindan bana oyle geldi.Panaromik fotolarimizi cekip kendimize gelecek kadar coktuk de sonra ,kartimiza tik attirmaya devam etmek icin yola koyuluyoruz.Bu meydan bircok Palazo siralanmistir,mimar arkadaslarin meydanin iki yanindaki palazonun farkli doneme ait revaklerini daha bir dikkatli incelemelerini oneririm :))Bu meydanin ortasinda 14. yuzyilda bir de cesme goreceksiniz,bir fotoda onla cektiriverin derim,hatri kalmasin...Sonra Casa Di Gulietti bulmak uzere yon gosteren oku takip ederken yanlis yola saptigimizi fark ediyoruz ve bir kilseye ulasiyoruz inanin kartta o kadar kilise vardi ki ve o gun o kadar cok kilise gordum ki anlatamam size,adini hatirlayamadigim icin kusuruma bakmayin...Kilise ziyaretinden sonra Piazza ERBE'yegeri donup ogle yemegi yemege koyuluyoruz ve cok farkli bir tercihte bulunmuyorum yemek icin:PIZZA...Yakiti fulledikten sonra bu sefer dogru yolda oldugumuzdan emin sekilde Casa di Giuletta'ya variyoruz...(Veronaya gitmeyi dusunenlere piazza erbe ile arasi 2 dk:) )
Juleitin evi oldugu soylenen yer inanilmaz kalaballik ama biz turistik olan her seyi yapiyoruz.Balkona cikip fotomuzu cekiliyor,Julietin heykeline sariliyoruz..Bosuna mi geldik buraya...Hatta giristeki duvarlara yazilmis,yapistirilmis notlara biz de bir yenisini ekliyoruz :))
Bu foto asagiidaki kalabaligi Romeo'nun Juliet'e seranat yaptigi soylenen balkondan cektiyorum.Gercekten kalabalik bir ortam ama burasi Italya ve ilk ogrendiginiz sey BEKLEMEK :))
Fazla oyalanmadan tekrar yola koyuluyoruz;cunku burada gorulecek cok sey var.Bir sonraki duragimiz Teatro Romano...Burasi bulundugumuz alana uzak ama Verona sokaklarinda yurumek o saatlerde inan hala guzel....Teatro Romana bir diger amfi tiyatro ve halen kullanilmakta ve kisitli zamaniniz varsa gitmenize gerek yok derim.Ben cok ilginc bulmadim...Ama yolda cikan koprude vakit gecirmek ve birkac foto cekebilirsiniz...Bu Antik tiyatroda bir de arkeloji muzesi var ama su ana kadar gordukelrimin hicbiri Antakya'daki arkeoloji muzesi ile karsilastirilamaz ...Buradan sonraki hedefimiz SAN ZENO MAGGIORE ama biz bu Romenesk Kilisesine bir turlu ulasmadik,onun disinda sanirim 4 tane daha kilise gezdim kartima toplamda 9 tik artirip gunu tamamladik....
Neden mi San zeno Maggiore'ye ulasamadik?
1.pek seimli ve sevgili tipik Amerikali grup arkadasim ben yolu biliyorum diye bizi 3 kilise gezdirdi cunkuu
2.Cunku kendisi sonu Maggiore diye biten 2 kilise olduguna dikkat etmemis..
3.Bizim o kadar saat yuruyup ki son 3-4 kilse biri dagda biri bayirda tanimina uyacak nitelikte uzakliklara sahip oldugundan ve bizim artik ayaklarimizin tamani yandigindan
4.trenime 60 dk kaldigindan...
5.bulundugumuz yerden otobusle gitmemiz icin 3 durak degisitmemiz gerkeceginden ve surenin yeterli olmamasindan...
Sonucta otobus hakkimizi kullanip Piazza Bra'ya gerisin geri donup,Arena manzarili merdivenlerde sinrimiz yatissin aykalrimiz azicik dinlesin diye cokuyoruz.Herkes kendi yoluna kuralini uygulayip saat 7.30 bulusmak uzere ayriliyoruz.Sonra kalan suremizi ben ve arkadasim Via Mazzimoyu turlayarak geciyoruz...
Tabi benim bogaz turum burada Granita minte(naneli ) ile devam ediyor.Sicakta cok iyi geliyor ,buz gibi nane...Elimizde granitamiz windows shooping yapip bulusmaya mekanina donuyoruz...
Sonrasi mi dediniz?tren ,hostel yolu,agriyan ayak ve tum gun yatilan bir pazar ...Zaten pazar gunu yagmurluydu yaa :))
p.s:Bu haftasonu Venedik'teydimm.Bu gece Venedik yorumlarimla yeniden karsinizda olacagim,ozlemisim ya yazmayi ...OZLEYIN BENI ANACIM :))
Vıcenza Notları ve Ben
Aslinda Vicenzaya gideli tam bir hafta oldu bugun.Gecen hafta benim girisimlerimle Profesor.Calabrese'den izin alip gidebildik.Ben ancak yazabilme firsati buluyorum,odevlerin yogunlugundan ve bu durum giderek canimi sikmaya basladi.Ya millet geziyor ,biz bekliyoruz ki Profesorun keyfi gelsin bizi cagirsin.Cok ofkeliyim bu sabah ,ozellikle Amerikali calisma arkadasima sinir oluyorum ve bunu engelleyemiyorum canlarim.Resmen cocugun yuzune gulumseyerek Turkce salak diyorum yaa...Ama inanin oyle her seyi ben biliyorum havalarinda.Benden fazla sadece ingilizceyi iyi biliyor hepsi bu...Neyse canlarim dagitmadan Vicenzaya donelim.
Padova Vicenza arasi yarim saat ,ben bi gece onceden kara verdim ,gidecegim bu Vicenze'ya geceden en uygun ve ucuz tren saatlerinin bize uygun olanlarini bulup not aldim.Sabah da ilk is izin almak oldu.
Toparlanip tren garina varmamiz derken 14..40'da trenine yetistik.Bilet 2.90 £ efendim merak edenler icin.Bu sehir'in vari yogu yukarida heykel resmini gordugunuz sahsiyet mimar ANDREA PALLADIO bir nevi Andrea Gaudi kendisi efendim.Bir suru bina ,ev ,muze,kilise,tiyatroyu kendisi tasarlamis.
Vicenza turumuza bu mimar amcamizin tamamen tasarlamis oldugu sokaktan basladik amacimiz amfi tiyatroya ulasmak.
Sora sora Bagdat bulunurmus efendim.Ben Turkiye'de bu kadar girisken ruhum oldugunun farkinda degildim canlarim burada kesfettim :))Girdigimiz bir ilk galeri muzemsi yapi kombine bilet almamizin bize daha ucuza gelecegini soyledi ve eger ISIC kartiniz yanimizdaysa 5£'ya bu karti temin edebiliyor ve yaklasik 8-10 muze ve tarihi yapiyi bu sekilde gezebiliyorsunuz.City kart sayesinde tum sehir ici ulasim araclarindan ucretsiz yararlanabiliyorsunuz...
Sagda gormekte oldugunuz resim, Palladio'nin yapmis oldugu ve Verona'daki tiyatroya atifta bulunarak tasarlanmis efendim.Tiyatronun yapimina bagista bulunan herkesin heykeli tiyatronun duvarlarini suslemekte.Palladio, tiyatro sahnesine 3 boyutlu sokak havasi verecek bir perspektifte sahne tasralamis.Oturdugunuz yerden sokak sanki devam ediyormus havasi var.Ve tiyatro kapali bir amfi tiyatro olmasina ragmen tavani sanki size acik bir ortamdaymissiniz hissi versin diye yine Pallodina tarafindan gokyuzu seklinde boyanmasina karar verilmis.Malum Veronadaki amfi titaro acik :))
Simdi Piazza Erbe'desiniz..Malesef su anda tum Italya'da tarihi yapilar restarasyon goruyor,bu nedenle cogu yapiyi ve parcayi goremiyorsunuz. Turumuza Italyanin her sehride bulunan Plaza Erbe ve Plaza Duomo ile devam ediyoruz.Plaza Duomo'ya vardiginizda bilin ki orada ziyaret edilemeyi bekleyen bir katedral var.Canlarim ben girip hepiniz icin dua ediyorum hepsinde merkalanmayin.
Anacigim Italyanlar tum parayi bu katedrallere yatirmislar.Ispnayollarinkinden daha dini bir havaya sahip katedralleri..Turumuza kapanmadan ve kartimizda bulunan tum muzelere yetismeye calisrak geciriyoruz.
Benim sahsi tavsiyem tiyatro ve hemen yanindaki muze disinda gorulesi yer yok...Gerisi birakin kendinizi Italyan sokaklarina yuruyun derimm...
Son duragimiz,hemen ilk duragimiz olan amfi tiyatronun yanindaki kafe oluyor...Burada bir mola verip bizi serinletecek bir seyler icmeye karar veriyoruz.Tercihimizi Italyanlarin favori ickisi olan SPRITZ'den yana kullaniyoruz.Ne de olsa lezzet turu devam ediyor.
Spritz efendim: kopuklu beyaz sarap,kopuklu soda ve Turkiye'de bulup bulmadigini bilmedigim Aperol denilen kirmizi renkli bir alkol katilarak yapiliyor.Icine buz ve bir dilim limonunuzu eklendimiz mi buz gibi Spritz'iniz hazir efendim.Afiyet olsun :)))
Turumuzu tamamlayip tekrar Padova yollarina dusuyoruz.Hostelimize varip dinlenmemiz gerek cunku cumartesi sabahi erkenden Verona yollarina dusecegiz...
P.s:Ozleyin beni anacigim...
DIKKAT : VERONA FOTOGRAFLARINI GORECEKSINIZ AMA YAZISINI SANIRIM ANCAK AKSAM YAZABILECEGIM OPUYORUM HEPINIZI...
7 Temmuz 2008 Pazartesi
Dogu Ozebekistanli Patolog
Butun pazar ogleden sonra yagmur yagdi,simsek cakti :kisacasi Italya'da firtina vardi.Tum gun odada mahsur kaldim bu yuzden.Sonra densizlikle ilgili bir yazi aklima geldi,yagmur yagdigina bile yakinamadim.
Canlarim ,bitanemlerim,
yazilarim haftasonumun yogunlugu nedeniyle kesintiye ugradi.Haftasonum yol bulmak,kaybolmak,sonra yeniden yol bulmak,birilerini beklemek,bol bol gulmek,yurumek ,yurumek ve yurumek ile gecti.Sonra pazar gunum odevdi,yagmurdu,hazimsizlikla bitip gecti.Vicenza ve Vereno yazimi ve gozlemlerimi sizlere bir sonra yazimda elbette aktaricagim ama once flash haber:BUGUN AZ DA OLSA TURKCE KONUSAN BIRIYLE KARSILASTIM,COK MUTLUYUM.
Bugun otopsiye indik,hastayi hikayesini filan geciyorum ama Amerikali arkadasimin bayildigina deginmeden gecemeyecegim :D.Tamam gulmem ayip ama ilk ben fark ettim dusecegini,ama hali cidden komikti....Neyse otopsi salonunda ,kalp konusunda uzaman ,Dogu Ozbekistanli ve 8 yildir Italya'da calisan bir patologla tanistim.Sorumlu Profesorumuz kendisine Turk oldugumu soyledikten sonra adama bana donup bir seyler soyledi,Ben dedim Allah'im gene cok aksanli bir ingilizce diye dusunup ne dedi ,ne dedi diye kendime sorarken ,tanidik bir kelime duydum sanki oldum.Ayni tweety'nin Silversetere her gordugunde soyledigi gibi :D. Azicik konustuk ama her ne kadar lehceleri bizden farkli olsa da Turkceyi duymak cok guzel...Ama ne yazik ki gelecek hafta yaz tatili icin seyahate cikacakmis;ancak olsun yine de gidene kadar sana bir seyler anlatirim dedi ....
Efendim,cumartesi itibariyle Italyada indirim sezonu basladi,cumartesi her yer gece yarisina kadar acik kaldi...Italyanlar cilginlar gibi alisveris yaptilar,bana pek indirimli degilde normale dondu gibi geldi fiyatlar...Neyse bizim alisverisle isimis yok babiskom degil mi ;D...
P.S:Beni Ozleyin be ANACIGIM
dip not:pizzadan resmen tiksindim,ozellikle Siciliana denenden icinde ancuez var ve inanilmaz tuzlu ,tabaktan zorla bir dilim aldim gerisini digerlerine dagittim .Anniskom koydugumuz sarmalar bitti valla :((...Zaten neden cimrilik yapmisim valize koyarken ,ne demeye 2-3 konserve daha koymamisim...
4 Temmuz 2008 Cuma
iTALYA Lezzet Turu VOL.3
Dun arastirma programiyla hic ilgisi olmayan isler yaptik burada ,resmen sekreter gibi calistirdilar,tum makalelerini konularina ve yillara gore dosyaladik...Bir de bu haftasonuna ,tum hafta ogrendiklerimizi anlatacagimiz bir rapor istediler bizden.Ya ben azicikta etrafi gezip gormek istiyorum.
Digerleri bugun Vicenza denilen sehre gidiyorlar.Biz ise hala laboratuvardayiz.Ama bu pazar gerkirse tek basima gidecegim.Yarin sabah hep beraber VERONA'ya gidiyoruz.Romeo & Juliet'in sehri....
Lisedeyken hep hayalimdi Verona'yi gormek,hatta Lenordo Di Caprio'nun basrolunde oldugu yeni versiyonunu sanirim 3'u sinemada olmak uzere 5 kez izledim...
Verona izlenimlerimi daha sonra aktaracagim.
Ben dun aç olmadigim icin tercihimi TIRAMUSU'dan yana kullandigim,tadi bizimkinden pek farkli sayilmaz ama daha yumusak ve daha pudingimsi( sanirim yeni bir kelime ekledim literature).Tum eglencemiz bunula bitti...
3 Temmuz 2008 Perşembe
İtalya Lezzet TuRu VOL.2
2 Temmuz 2008 Çarşamba
İtalya Lezzet TuRu VOL.1
Şehri anlatmaya yemeklerden başlayacağım ;çünkü şehri henüz istediğim gibi gezebilmiş değilim.Burada gerçekten çok sıkı bir eğitimden geçtiğimizi söylemek isterim...Sevgili sorumlu hocamız dün önümüze 3 koca dosya bıraktı ve bugun sabaha kadar 50 yaprak not okunacak ve bire konu verdi bana ve Amerikalı staj arkadaşıma hakkında bir sayfalık rapor yazılmak üzere.Raporu yazdım ama notları dün gece geç dönünce okuyamadım ;Allah'a emanet gidiyorum anlayacağınız :D
Sanırım benim bahtsızlığım bu ;yani diğer incoming öğrenciler sadece 4 saat stajda kalırken;biz dün tüm vaktimizi kütüphanede not okuyarak geçirdik.Bilgilendik,bilgilendik ve çok bilgilendik :D
Tabi, bu sebeptan ötürü bir tek yemek yiyebileceğimiz yerler açık oluyor çalışma saatlerimiz dışında.Biz de bol bol bu mekanları geziyoruz.Sanırım verdiğim tüm kiloları geri alacağım makarna,pizza yemekten.
Bu arada öğrenci yemekhanesinde içeceklerin ücretsiz olduğunu,bu içkilerin arasında sınırsız bira,şarap, bilimum gazlı içeceğin ücretsiz olduğunu söylemişsem de (ki bundan pek emin değilim) şaşkılığımı üzerimden atamadığım için yeniden tekrarlamak istiyorum.Dün öğle yemeğinde şarabı tatma fırsatım oldum;işin açıkçası neden sınırsız olduğunu tadınca anladım :D
Sevgili Kübişim ve tüm yemek yapmayı sevenlere sesleniyorum,üst fotoda gördüğünğz şu bezelyenin yanındaki şey patlıcandır.Biraz farklılık olsun diye dün sebze yedim. Normalde sevmem ben patlıcanı ama bu güzeldi.Efendim patlıcanın en ko seçip ikiye bölüp karnıyarık misali kızartmışlar; sonra üstüne domatesli naneli ve bol baharatlı sos döküp son katını mozerallayla döşeyip fırınlamışlar,siz mozeralla bulamam derseniz kaşar dökün ,tadı , patlıcan sevmeyen ben söylüyorum hem de, çok güzel .AFİYET OLSUN :D
;
Pizza diyarındayız ya, hergün farklı bir çeşidini deniyorum ;ama inanın şu 2 günde sıkıldım pizza yemekten.Hiçbir şey Kuru fasulye ve pilavın yerini doldurmuyor.Umarım mesajım ulaşması gereken kişice alınmıştır.Dönüş tarihimi şimdiden hatırlatıyorum:4 AĞUSTOS SABAHA KARŞI :D
İşte bu yukarıda bir kısmını gördüğünüz, tamamını fotoğraf karesine sığdıramdığım pizzayı ,dün akşam ben yedim.Adı '' QUATTRO FORMAGGİ'' ve 4 çeşit peynir kullanılarak hazırlanıyor..İnanın menüdeki yaklaşık 100 çeşit pizza arasından bunu seçmek kolay olmadı :D.Düşünün yani İtalya'da ne kadar zorluk çektiğimi...
Ve ben yine staja geç kalıyorum.
PS: ÖZLEYİN BENİ ANACIM :D
1 Temmuz 2008 Salı
Uzak Olmak...
Yani bu kararsız çember, ışık varsa küçülür, ışık yoksa büyür. Yakına bakarken de küçüldüğüne göre, yakın olan aydınlıktır, aydınlıktadır. Uzağın payına karanlık düşer. Zaten karanlığı kimse yakınında görmek istemez.
Aşık olunca da büyür gözbebeği; demek ki âşık olunan hep uzaktadır. Aradaki mesafenin verdiği acıyı azaltmak için, maşuka 'gözbebeğim!' diye hitap edilir."
p.s:yaa Italyan hoca acimazsiz cikti .bir suru odevim var ,sabahtan beri kutuphanedeyim; ama ben yilmayip sehri tanitan bir yazi yazacagim ...
BUON GİORNO TURKEY
Sonunda bitti...Mezun oldum..,
Bir küçük doktorum gerçekten dee...Hayatımın son 4 günü o kadar hızlı,stresli ve yorucu geçtİ ki...Başa sarmam gerekirse...
Geçen hafta perşembe günü çıkış işlemlerini tamamlayıp yaklaşık 3 saat süren mezuniyet provalarına katıldık.(kasım kasım kasılan yerle tv spikeri- ki kendisi törenin sunuculuğunu yapacaktı-- bi dolu hata yaptı.3.lük plaketini bizim Uğur'a verdi.Törende yanımda 3.olan arkadaşımın erkek arkadaşı duruyordu,bayılacaktı askalsın.3.nün durumu da pek farklı değilmiş.Ama Uğurcuğumaa bir yerde jest oldu be ya,ne de olsa okulun gediklisi mezun oldu değil mi ya? :D
Aynı akşam ,Hüseyin ve arkadaşlarıyla evimin eşyalarını bizimkilerin beraberlerinde getirdiği panelvana,yaşadığım stresi ben bilirim,bir de beni bilenler...Sonuçta o 3 yağız delikanlı,kimisi üçgen vücutlu olan :D,çamaşır makinasını bilee aşağı indirdi,ellerinize sağlık çocuklar...
Cuma:sabah erkenden yataktan fırlandı,yapılacak bir dolu iş vardı çünkü...Önderciğim geldi kendisine birkaç parça eşya verecektim,onlar getirdikleri arabaya eşyaları yüklerken ,ben evden fırladım su ,elektrik ,telefon ve internet aboneliği kestirmek için.Su idaresinde ayniyatta çalışan ,yıllardır her konuda yardımcı olan amcayla da vedalaşıldı bu arada...Bu esnada kuaföre giderken götürülecek eşylar için devsamlı telefonla konuşuldu,törene davet etmeyi unuttuğumuz kişilere mesaj atıldı...
Sonra uçarak eve gidip,kıyafetlerle diğer eşyalar alınıp kuaföre geçildi .Kübracığımı evden alıp kuaför dakikalarını yaşadık...
İş bitti güzel olduğumu sanarak dışarı çıktım -sonra fotoğraflarda pek beğenmedim kendimi işin aslı,ters maşa bana yakışmıyormuş,bundan sonra yaptırmamaya karar verdim-.Sırada son provalar,kulis fotoları,ilelerin gelemsi,ailelerin taşınması,annemlerin yetişemeyeceğinin verdiği stres derken...Ve tören başladı....
İşin aslı sıra bana geldiğinde nasıl yürüdüm,nasıl diplomayı aldım hiç hatırlamıyorum,video kayıtlarını da henüz göremedim.Ama mesela bizimkilere el sallaycaktım heyecandan unuttum,diplomamı veren hocam,törenden önce farklıydı,tören esnasında başka çok sevdiğim hoca gelince sanırım,sahnede super diyip adımı önce ben öptüm galiba...Sonra rektörümüzün konuşması neydi öğle topuklu ayakkabı,spot ışıkları altında öldük resmen,neyse ki 3 sayfacık atladı,kaç sayfasını dinlediğimizi söylemek istemiyorum ve ekliyorum Ey Siyaset ,Sen Nelere Kadirsin !!!
Sonra kepler fırlatıldı...Miniğimle ve kübişimle sarıldık birbirimize,sonra göz makyajı diye bişe kalmadı,etraf curcunaa,bizimkiler bu anlarıı da video kameraya kaydetmiş...Sonra Burakcımı gördüm,kalkmış final sınavı öncesi töreni izlemeye gelmiş; artık gözüm arkada kalmayacak öyle inanıyorum ben,Sivas TurkMSIC Burak'a emanet.Sonra hızlı bir vedalaşma ve biz hemen ayrılıyoruz tören yerinden ;çünkü yola çıkma vakti...
3 tombik arka koltukta 10 saat nasıl pofurdanarak oturur bizi izleseydiniz görürüdünüz...Bir de ayak parmaklarınızın nasıl kokteyl sosisi görünümüne bürüneceğini...Sonunda Arsuz'da uyku molasından sonra cumartesi günü sabah Antakya'ya ulaştım.
Elbette yapılacak ilk iş güzellik salonuna gitmek.Sonra yine valiz hazırlığı,hedef Padova,ITALY...
İnanın bu sefer çok korkuyorum diyorum,bu sefer diğerlerinden farklı diyorum kimse inanmıyor bizimkiler.
Pazar sabahı 5'te Antakya Havaalanındayım...Ben Antakya havalimanı bu kış hizmete girdi ,bu nedenle ben ilk kez kullanıyorum.Zaten pek bir şey göremiyorum da valiz kontrolünde termos kupamın küçük tüp olmadığını,saç düzleştiricinin ne işe yaradığını anlatıyorum.Sonra pasaport kontrolüne geçiyorum...
1,5 saat sonra Atatürk Havalimanındayım...Buraya yılda bir kez geliyoum ve her seferinde daha bir değişmiş olduğundan herhalde,yoksa benle ilgili bir problem yok,iç hatlardan dış hatlara geçerken kayboluyorum...Neyse zaten 6 saat buradayım...Panik yapmıyorum ilk kez...
6 saat Atatürk Havalimanında kalınca piri oldum mekanın yani...Ha free shopta gezdim,kendime laf aramızda şu yolculuk makyaj setinden aldım,ha internette takıldım kopa bağlana,bol bol telefonla konuştum sonra yine dolandım.Uçuş saati yaklaşınca bekleme salonun kapısına yanaştım.Ve muhteşem haber uçark tam 40 dk rötar yaptı.Bne hava kararmadan ulaşayım diye kıvranırken olacak şey mi bu....
2,5 saat uçuştan sonra Milanodayım.Bu sefer geçen seneki gibi grubu kaybetmemek için hızlı hızlı yürüyorum ,kimseye takılmıyorum.Malpensa Havalimanı,Madrid Baraja kıyasla çok küçük ve bakımısızz,Atatürk havalimanıda elbette daha güzel Milano havalimanına göre...Bir de valizimi 1 saat bekleyince bir güzel ağlamaya başladım havalimanında...Sonunda valizi görnce o kadar sevindim ki anlatamam.
Şimdi dip not eğer Malpensadan tren garına ki adı Central station lokal bir ulaşım aracıyla gitmek istiyorsanız,uscita 6 (yani 6 numaraları çıkışı kullanın),bu çıkışın hemen yanında merkeze giden otobüsin biletlerini satan gişeler mevcut,bi bilet gideceğiz yere göre 7€ veya 10 €.Biletleri ayrıca hemen otobusun kapısında duran adamdan da alabiliyorsunuz.Her yarım saatte bir bu otobüsler kalkıyor ve yolculugunuz 1 saat kadar sürüyor.Tren garında giriş katında bilet satan gişeler var ya da makinalardan alabilirsiniz.Ben gişeleri tercih ediyorum,İtalya'da insanlar daha çok İngilizce biliyor,en azından İspanya'ya göre.Trenler bir üst katta bulunuyor,şu anda tren garında tadilat mevcut o yüzden asansözler çalışmıyor.2o kglık valizle merdivenlere gelince sarhoşun biri valizi taşıyım mı dedi.1 euroyayukarı çıkarttım.İişin aslı bu tam böyle olmadı ve azıcık korktuğumu itiraf etmeliyim... :D Sonra peronu bulamadım ,bir kıza yaklaştım,bileti gösterip peronu bulabilmek için,epey ilgilendi benle çokça yürüdük sonunda trene bindim.Bu arada trene binmeden önce biletinizi trenlerin hemen yanında bulunan sarı makinalara bastırmanız gerekiyor...Elbette bana bu bilgiler vahiy yoluyla gelmedi,Olcaycım öpuorum seni,dile benden ne dilersen :)
Ve gece saat 22.30'da Padova'daydım.Contact personım Claudia'yı görünce mutluluğum bir kat daha arttı...Ertesi gün yani dün için buluşmak üzere ayrıldı.Ve ben hemen internet bağlantımı kurdum.
İlk günle ilgili bir kaç ek yapacağım,şehri sonra anlatırım,hem çok uzun yazı oldu hem de ben ilk günden staja geç kalmak istemiyorum.Öncelikle
öğle yemeğiyle hemen geleneksel lezzetleri denemeye başaladık,ilk lezzet TABİ Kİİ PASTA :D.Burada eklemek istediğim bir dip not var,öğrenci kafeteryasında içki sınırsız dileğiniz kadar bira,sodalı su,kola,gazozo,meyve suyu,bira,kırmızı ve beyaz şarap içebilirsiniz.Bedava ,evet yanlış duymadınız bedava...Yalnız ekspreso paralı :D
Sorumlu hoca şehir dışında olduğu için staja dün başlayamadık,öğleden sonra çevremizi tanıyalım turuna çıktık.Şehir güzel detaylar sonra...İtalyadan selamlar .
ARRİVEDERCİ
PS: Beni özleyin anacığım :D :D