things getting worse before getting better...

1 Temmuz 2008 Salı

BUON GİORNO TURKEY


Sonunda bitti...Mezun oldum..,


Bir küçük doktorum gerçekten dee...Hayatımın son 4 günü o kadar hızlı,stresli ve yorucu geçtİ ki...Başa sarmam gerekirse...
Geçen hafta perşembe günü çıkış işlemlerini tamamlayıp yaklaşık 3 saat süren mezuniyet provalarına katıldık.(kasım kasım kasılan yerle tv spikeri- ki kendisi törenin sunuculuğunu yapacaktı-- bi dolu hata yaptı.3.lük plaketini bizim Uğur'a verdi.Törende yanımda 3.olan arkadaşımın erkek arkadaşı duruyordu,bayılacaktı askalsın.3.nün durumu da pek farklı değilmiş.Ama Uğurcuğumaa bir yerde jest oldu be ya,ne de olsa okulun gediklisi mezun oldu değil mi ya? :D

Aynı akşam ,Hüseyin ve arkadaşlarıyla evimin eşyalarını bizimkilerin beraberlerinde getirdiği panelvana,yaşadığım stresi ben bilirim,bir de beni bilenler...Sonuçta o 3 yağız delikanlı,kimisi üçgen vücutlu olan :D,çamaşır makinasını bilee aşağı indirdi,ellerinize sağlık çocuklar...

Cuma:sabah erkenden yataktan fırlandı,yapılacak bir dolu iş vardı çünkü...Önderciğim geldi kendisine birkaç parça eşya verecektim,onlar getirdikleri arabaya eşyaları yüklerken ,ben evden fırladım su ,elektrik ,telefon ve internet aboneliği kestirmek için.Su idaresinde ayniyatta çalışan ,yıllardır her konuda yardımcı olan amcayla da vedalaşıldı bu arada...Bu esnada kuaföre giderken götürülecek eşylar için devsamlı telefonla konuşuldu,törene davet etmeyi unuttuğumuz kişilere mesaj atıldı...
Sonra uçarak eve gidip,kıyafetlerle diğer eşyalar alınıp kuaföre geçildi .Kübracığımı evden alıp kuaför dakikalarını yaşadık...
İş bitti güzel olduğumu sanarak dışarı çıktım -sonra fotoğraflarda pek beğenmedim kendimi işin aslı,ters maşa bana yakışmıyormuş,bundan sonra yaptırmamaya karar verdim-.Sırada son provalar,kulis fotoları,ilelerin gelemsi,ailelerin taşınması,annemlerin yetişemeyeceğinin verdiği stres derken...Ve tören başladı....
İşin aslı sıra bana geldiğinde nasıl yürüdüm,nasıl diplomayı aldım hiç hatırlamıyorum,video kayıtlarını da henüz göremedim.Ama mesela bizimkilere el sallaycaktım heyecandan unuttum,diplomamı veren hocam,törenden önce farklıydı,tören esnasında başka çok sevdiğim hoca gelince sanırım,sahnede super diyip adımı önce ben öptüm galiba...Sonra rektörümüzün konuşması neydi öğle topuklu ayakkabı,spot ışıkları altında öldük resmen,neyse ki 3 sayfacık atladı,kaç sayfasını dinlediğimizi söylemek istemiyorum ve ekliyorum Ey Siyaset ,Sen Nelere Kadirsin !!!
Sonra kepler fırlatıldı...Miniğimle ve kübişimle sarıldık birbirimize,sonra göz makyajı diye bişe kalmadı,etraf curcunaa,bizimkiler bu anlarıı da video kameraya kaydetmiş...Sonra Burakcımı gördüm,kalkmış final sınavı öncesi töreni izlemeye gelmiş; artık gözüm arkada kalmayacak öyle inanıyorum ben,Sivas TurkMSIC Burak'a emanet.Sonra hızlı bir vedalaşma ve biz hemen ayrılıyoruz tören yerinden ;çünkü yola çıkma vakti...
3 tombik arka koltukta 10 saat nasıl pofurdanarak oturur bizi izleseydiniz görürüdünüz...Bir de ayak parmaklarınızın nasıl kokteyl sosisi görünümüne bürüneceğini...Sonunda Arsuz'da uyku molasından sonra cumartesi günü sabah Antakya'ya ulaştım.
Elbette yapılacak ilk iş güzellik salonuna gitmek.Sonra yine valiz hazırlığı,hedef Padova,ITALY...
İnanın bu sefer çok korkuyorum diyorum,bu sefer diğerlerinden farklı diyorum kimse inanmıyor bizimkiler.
Pazar sabahı 5'te Antakya Havaalanındayım...Ben Antakya havalimanı bu kış hizmete girdi ,bu nedenle ben ilk kez kullanıyorum.Zaten pek bir şey göremiyorum da valiz kontrolünde termos kupamın küçük tüp olmadığını,saç düzleştiricinin ne işe yaradığını anlatıyorum.Sonra pasaport kontrolüne geçiyorum...
1,5 saat sonra Atatürk Havalimanındayım...Buraya yılda bir kez geliyoum ve her seferinde daha bir değişmiş olduğundan herhalde,yoksa benle ilgili bir problem yok,iç hatlardan dış hatlara geçerken kayboluyorum...Neyse zaten 6 saat buradayım...Panik yapmıyorum ilk kez...
6 saat Atatürk Havalimanında kalınca piri oldum mekanın yani...Ha free shopta gezdim,kendime laf aramızda şu yolculuk makyaj setinden aldım,ha internette takıldım kopa bağlana,bol bol telefonla konuştum sonra yine dolandım.Uçuş saati yaklaşınca bekleme salonun kapısına yanaştım.Ve muhteşem haber uçark tam 40 dk rötar yaptı.Bne hava kararmadan ulaşayım diye kıvranırken olacak şey mi bu....

2,5 saat uçuştan sonra Milanodayım.Bu sefer geçen seneki gibi grubu kaybetmemek için hızlı hızlı yürüyorum ,kimseye takılmıyorum.Malpensa Havalimanı,Madrid Baraja kıyasla çok küçük ve bakımısızz,Atatürk havalimanıda elbette daha güzel Milano havalimanına göre...Bir de valizimi 1 saat bekleyince bir güzel ağlamaya başladım havalimanında...Sonunda valizi görnce o kadar sevindim ki anlatamam.
Şimdi dip not eğer Malpensadan tren garına ki adı Central station lokal bir ulaşım aracıyla gitmek istiyorsanız,uscita 6 (yani 6 numaraları çıkışı kullanın),bu çıkışın hemen yanında merkeze giden otobüsin biletlerini satan gişeler mevcut,bi bilet gideceğiz yere göre 7€ veya 10 €.Biletleri ayrıca hemen otobusun kapısında duran adamdan da alabiliyorsunuz.Her yarım saatte bir bu otobüsler kalkıyor ve yolculugunuz 1 saat kadar sürüyor.Tren garında giriş katında bilet satan gişeler var ya da makinalardan alabilirsiniz.Ben gişeleri tercih ediyorum,İtalya'da insanlar daha çok İngilizce biliyor,en azından İspanya'ya göre.Trenler bir üst katta bulunuyor,şu anda tren garında tadilat mevcut o yüzden asansözler çalışmıyor.2o kglık valizle merdivenlere gelince sarhoşun biri valizi taşıyım mı dedi.1 euroyayukarı çıkarttım.İişin aslı bu tam böyle olmadı ve azıcık korktuğumu itiraf etmeliyim... :D Sonra peronu bulamadım ,bir kıza yaklaştım,bileti gösterip peronu bulabilmek için,epey ilgilendi benle çokça yürüdük sonunda trene bindim.Bu arada trene binmeden önce biletinizi trenlerin hemen yanında bulunan sarı makinalara bastırmanız gerekiyor...Elbette bana bu bilgiler vahiy yoluyla gelmedi,Olcaycım öpuorum seni,dile benden ne dilersen :)





Ve gece saat 22.30'da Padova'daydım.Contact personım Claudia'yı görünce mutluluğum bir kat daha arttı...Ertesi gün yani dün için buluşmak üzere ayrıldı.Ve ben hemen internet bağlantımı kurdum.


İlk günle ilgili bir kaç ek yapacağım,şehri sonra anlatırım,hem çok uzun yazı oldu hem de ben ilk günden staja geç kalmak istemiyorum.Öncelikle
öğle yemeğiyle hemen geleneksel lezzetleri denemeye başaladık,ilk lezzet TABİ Kİİ PASTA :D.Burada eklemek istediğim bir dip not var,öğrenci kafeteryasında içki sınırsız dileğiniz kadar bira,sodalı su,kola,gazozo,meyve suyu,bira,kırmızı ve beyaz şarap içebilirsiniz.Bedava ,evet yanlış duymadınız bedava...Yalnız ekspreso paralı :D

Sorumlu hoca şehir dışında olduğu için staja dün başlayamadık,öğleden sonra çevremizi tanıyalım turuna çıktık.Şehir güzel detaylar sonra...İtalyadan selamlar .
ARRİVEDERCİ

PS: Beni özleyin anacığım :D :D

Hiç yorum yok: