things getting worse before getting better...

26 Ağustos 2008 Salı

SeVinDiRiK


Yeni bir şanş, yeni bir başlangıç...
Yüzümde sırıtık bir ifade sabahtan beri...İlk kez aynaya baktım uzun aradan sonra.Şaçlarım fena olmamış kısaltınca.Nasıl olsa yeniden uzun eski günlerine dönerler,kökü bende ne de olsa.Gözlerimin altındaki morluklar bile bir başka güzel :))Bu defa daha emin adımlar atmalı...Yola devam ...Hayatımın tümü olduğun ,yaşanarak kanıtlandı.Bir de benim çok tipik acıların kadını hallerine girdiğim,hani filmlerden mi öğreniyoruz bunları ,yoksa annelik gibi içgüdüsel mi bu davranışlar? Ya bize hiç bunları anlatmadıklarını fark ettim psikiyatri derslerinde.Bir de yeni bir bağımlılığım oldu bu hazan günlerimde www.2kadin.com adlı siteden Işın Karaca'nın yazılarını fark ettim,bugünlerde ayrılıktan bahsediyor ama daha çok hayatı anlatıyor,içini döküyor.Düşünmek bile istemiyorum,eğer ben 13 yıllık bir aşkı geride bırakmış olsaydım ne yapardım diye :(
Bir sözüyle beni gülümseten kişi ,artık ağlamalar ,ayrılıklar olmasın hayatımızda...


PS:Türk filmi gibi dakikalar yaşadım ,yaşattım,3gün Hülya Avşar'dan ayrılmış İbrahim Tatlıses edasıyla dolandım durdum,dilimde dertler derya olmuş..
Hayatımın sıkıntısını yansıtarak canınızı sıktığım için kusuruma bakmayın...Yanımda olup,destek veren herkese teşekkürler.
Aslında çok özel bir 100. yazı oldu bu,gerçi hayalimde başka bir şeyler karalamayı planlıyordum...
101.yazı ,güzel bir başlangıç dileklerimle..









24 Ağustos 2008 Pazar

duygu durum hallerim




Hergün bloğunu acaba bugün bir şeyler yazmış mı diye açan benden başka bir blog yazarı var mıdır acaba?


Elim kaç kez klavyenin tuşlarına gitti geldi şu son 2 günde.Çok yorgunum ,günler geçsin diye uyuyorum,bir günün bu kadar yavaş geçtiğini yeni fark ediyorum,eskiden 24 saat yetmeyen ben şaşkın durumdayım.Paramparçayım,paçavra gibiyim.Her söz,nasıl başarır sana dair bir şey hatırlatmayı.Ve ben mi bu uçurumu yarattım,yoksa zaten var olan uçurumu görmemezlikten geldim durdum.Hepsi bir yana sen ne zaman bu kadar acımasız olabildin?

Tüm şarkılar mı ayrılık temalı yoksa bana mı öyle gelmeye başladı!Ve hepsi mi manidar?

Ve ben hala gözyaşı pınarlarımı kurutacak kadar ağlayamamışım.Hala akmayı başarabiliyorlar.Kırılmaktan öte durumum, un ufak oldum.Arabeskim,damarım,inanın ölmek bile istedim.Ama ben hiç giden olamadığım için ,hayatı da terk edemem.Bir gün o beni terk edene kadar ben yine onunla kalacağım.Belki bu sebepten ötürü,ben en çok seni,sen isteyene kadar yanında olacağım diyenlere kandım.Hem hiçbir zaman ders alamadım.Yine olsa aynı hatayı yaşarım sanırım.Sevdim mi tam severim diyecek kadar delikanlıyım.

zaman alacak biliyorum toparlanmam,şanslıyım yine de ;çünkü beni seven bir ailem var.Her olayda olduğu gibi yine kucaklayıp sarıp sarmalıyorlar.Onların bana bakıp üzülmesini de üzüyor beni.

Daha kaç vakit sürer bu acı?
Ne zaman yeniden ayağa kalkar insan?
Ne kadar sonra affedebilir kendini?

p.s:yazıda sitem edilen tek kişi vardır;o da yazarın kendi eşşek kafasıdır.

floransa-pisa-sienna-roma yazısı aklımın kenarında...








15 Ağustos 2008 Cuma

BeN GeLdiM



''İtalya'nın Batı kıyılarına veda ediyoruz ve büyük bir sevinçle Türkiye'ye dönüyoruz'' başlıklı

O AN Fotoğrafı...



15 gün olmuş yazmayalı ...Ne kadar kızsanız yeridir ama özledim yazmayı..Anlatacak da çok şey birikti anı kesemde.35 günlük macera bitti ve ben bir haftadır Türkiye'deyim.Şimdi bambaşka bir macera başlıyor...Ağustosun 29'unda atanacağım yer belli olacak.Bugünse boş kontonjenlar belli oluyor.Sabahın erken saatinden beri heyecanla bekliyorum.Gören de üniverisite sınavı yerleştirme sonucumu beklediğimi sanır(Kazanan arkadaşlarımın,kardeşlerimi kutlarım ,haYırlı olsun.Kazanamayanlara için yılmayın ben de 2 girişimde istediğim yere yerleşmiştim) .
Türkiye'ye döndüğümden beri valiz kayboldu sonra bulundu,eşyaları yerleştir,hoşgeldine ve hayırlı olsuna gelenlerle konuş,sevdiklerinle hasret gider ,Roma hatırası amele yanıklarımı düzelteyim derken bir güzel haşlanıp kavrul ve soyulan ve durmadan kaşınan bir cilde sahip ol derken 2 gündür bir BİR STRES Çemberine girmeye başladım:Nisan TUS'u...
Hani Eylül dururken neden Nisan dediğinizi hissediyorum.Ama geçen eğitim-öğretim yılının başında belirlediğim programda hedefi Nisan Tus'u olarak belirlemiştik.Neyse son 1 yılda yaptığım hiçbir şeyden pişman değilim.Geriye dönüp baktığımda hep şunu söylüyorum;çok güzel bir tıp öğrenciliği geçirmişim...Son 2 gündür hep bu tarz şeyler düşünüyorum,bol bol sevgili sınıf arkadaşlarımı anıyorum.ARSUZ'un kavurucu sıcağında,ben ıstakoz gibi haşlandığım için güneşe çıkmazken düşünecek çok bol vaktim oluyor yani :))
Italya'nın son 10 günün izlenimlerimi ve nacizane görüşlerimden bir sonraki yazımda bahsedeceğim;FlORANSA,SİENNA,PİSA,ROMA izlenimleri ve hangi dünyaca Ünlü aile ile karşılaştığımı da ayrıca değineceğim:))


Bu arada bana neden döndün diyenlere toplu bir yanıt vermek istiyorum:EVET,hoca kalmam için öneride bulundu ama yaşam hiç öyle sandığınız kadar güzel değil ve inanılmaz da pahalı...eee bu geri dönüşte bekleyen hayranlarımın payı da var ...


p.s:bu arada fotoğraflaradaki tarih yanlış .Fotoğraf makinasının tarihini düzeltecek fırsatı bir türlü yakalayamadım hala :))