things getting worse before getting better...

9 Temmuz 2016 Cumartesi

things we don't talk about ...







İtiraf ediyorum, bazen ergen kitapları okuyorum.
Hatta çoğu zaman çok eğlendiğimi bile itiraf edebilirim.
Herkes gibi basit nedenlerim var:Zihnimi yormamı gerektirmediği gibi , konsantrasyonumun tamamını kitaba vermem gerekmiyor ki; böylece sık sık bölündüğüm halde hikayeye geri dönmek için sayfayı  nerede kalmıştım diye en baştan okumam gerekmiyor, sonları aşağı yukarı hep mutlu son,ki benim en sevdiğim son şekli , cümlelerin bir sonu var,uzun betimlemeler , sayfalarca süren bir süre sonra  nedenini unuttuğum diyaloglar yok çoğunda ( Sevgili İvan'ın Babalar ve Oğullar'ını sen de  okurken bazen insanın  bir hiç için nasıl böyle sayfalarca yazabileceğini düşünüp şaşırıp sıkılmış mıydın yoksa bu da sadece bana özgü bir davranış mı ! Umarım sen de öyle düşünmüşsündür ,aksi halde  kendimi garip hissedeceğim.), kısa paragraflar günün stresinden uzaklaşmama hatta nöbette ise sürekli adrenalin salgılayan  vücuduma rağmen   rahatlamamı sağlıyor.
Aslında bu bir dizinin bir bölümü izleyip karakterleri tanıdıktan sonra fragmanlarla diziyi devam ettirmek gibi bir şey benim için. Hem de yeni neslin favorilerini takip etmemi de sağlıyor (Böyle yazdığıma bakıp , hen ne kadar 3lü rakamların ortasına yaklaşmış olsam da , yaşlı hissettiğimi sanma lütfen!Tamam,bazen yorgun hissediyorum ama hala bir konserde çılgınca eğlenecek kadar  genç sayılacağımı düşünüyorum ki genetik köklerime buradan teşekkür ediyorum. Sayenizde zaman zaman lise öğrencisi olduğumu düşünen insanlar hala var :)) )
Anlayacağın su köpüğü hikayeleri okumak için kendimce  geçerli sebeplerim var :))
Bu kadar zırvalama da aslında şu yukarıdaki şarkı için...
Okuduğum kitapların birinde keşfedip, şu sıralar çevir çevir dinlediğim bir diğer parça... Belki sen de beğenirsin diye paylaşmak istedim.
Sonuçta konuşmadığımız çok şey var...
Keyifli dinlemeler,keyifli cumartesiler
Umarım sen de orada  güzel bir sabah geçirmektesindir.
Ankara'dan sevgiler ...







5 Temmuz 2016 Salı

Mütemadiyen dinliyorum: Mek Mak Mok




Keyifli dinlemeler, mutlu bayramlar... Yine sevdiklerimden ayrı batan güneş ...Gün batımları en çok uzun yaz günlerinde sıkıyor canımı... Hiç kullanmadığım sigara paketini hep böyle zamanlarda acıyor, bir sigara içiyorum manzaraya karşı... Aslında tiryaki de değilim, zaralarını da herkesten iyi bilirim :)) O , bir paket parlement slim ve ufacık çakmağı ise  buna rağmen hep yanımda taşırım  ... Anlayacağın yine  nöbet kafası,bir başka bayram nöbeti....Sevmiyorum uzun idari izinleri  meslek icabı ..
Yaktım bir sigara manzaraya karşı , güzel sözler , güzel melodi ... Bu sıralar çevir çevir dinlediğim üç şarkıdan biri... Diğerleri mi ?
Aslında " mok" diye birşey yok:))
İyi dinlemeler
Ankara'dan sevgiler

10 Şubat 2016 Çarşamba

üç nokta ... Mutsuzluğun dibi

Daha yalnız hissediyorum... Ne kadar mutsuzum ... Bombokum resmen ... Halbuki sana güzel şeyler anlatmak için dönmeliydim... Sanki sen ,sadece kötü günlerimin ortağı gibi oldun be blog... Sebebini sorma ; çünkü ben bile belirgin sebep söyleyemiyorum elle tutulur ... Güvensizlik içinde önümü göremiyorum tek diyebileceğim ...