things getting worse before getting better...

17 Ağustos 2011 Çarşamba

p.s:kendime not

Unutmamak için yazmak gerek,anlatacak ,hatırlanması gereken onca şey varken gündüzleri zamansızlıktan akşamları tembellikten yazamaz oldum.
Bunca değişiklik ve uyum süreci biraz sersemletiyor insanı.2 düğün etkinliğinden hemen akabinde yeniden Tus kariyerime başladım.İşi bıraktım ama şu an o stresli acil servis günleri özlüyorum.Birdenbire doktorluktan öğrenciliğe ve amatör ev hanımlığına terfi etmiş olmaya bünyem hiç yadırgamadı.Sokakta görseniz bildiğin üniversite öğrencisi modundayım.O concon günlerden eser yok.
Tabi şimdi yeniden başka bir şehirdeyim.Bu şehrin insanları önceden kibardı ama ne ara bu kadar kabalaştılar.
Henüz ayağım deniz suyunu görmedi,tatil hak getire henüz.Valla eş,dost ve diğer blog hikayelerini okuyarak avunuyorum.Evet bronzlaştım,bildiğin amele yanığı ama ,Milli kütüphane-Kocatepe-dershane arasında gide gele...Ve yazmayı özledim ama en çok gezmeyi,sonra bisiklete binmeyi,bir kaldırıma oturup gelip geçeni izlemeyi.Arabama atlayıp yollara düşmeyi,saçma gelecek ama hasta bakmayı bile özledim.Ama çok çalışmam lazım....

Şu sınav bitsin,ben kazanabileyim ,hadi olmadı en azından barajı geçeyim yahu.Azıcık motivasyon olsun bana...Sonra gezip tozacağım pervasızca ..

Hiç yorum yok: