things getting worse before getting better...

31 Aralık 2012 Pazartesi

Hesap özeti günü:İyi yıllar...

Geçenlerde yakın bir arkadaşımla telefonla konuşuyordum bana 2012'nin bitmesine çok az bir süre kaldığı halde kendisinin henüz yıllık hedeflerini tamamlayamadığını söyledi.Önce çalıştığı şirketle ilgili olduğunu sandım ancak sonrasında kendisine yıllık hedefler koyduğunu ve bir kısım hedeflerini henüz gerçekleştiremediğini söyledi. Önce planlı programlı olmanın ne kadar güzel olduğunu düşündüm sonra gerçekleştiremediğimiz maddeler nedeniyle strese girip mutsuz olabileceğimizi hatta depresyona dahi girebileceğimizi ; çünkü arkadaşım yılın bitimine sayılı haftalar kala gerçekleştiremediği maddeler için panik haldeydi. Hayatımızda yeterince stres varken ve mutsuz olmak bu kadar kolay bir hale gelmişken kendimize sınırlar çizmek ne kadar iyi bilemiyorum.Evet,bir zamanlar aşırı planlı ve notlar alacak kadar düzenliydim ama işimin gereği idi bunlar ve asla sınırlar yoktu.Hedefler belirlemek iyi de, hedeflerimiz de esnek olmalıyız bence.Yıllar içinde öğrendiğim şey bu.
Kısacası yılın sonuna geldiğimizde insan genellikle kendisiyle yüzleşiyor ve yılın bilançosunu çıkarıyor.Belki istediğimiz gibi bir yıl geçirememiş olabiliriz.Belki kayıplarımız,veda ettiklerimiz de olabilir...Ama en kötü yılda bile bize kalan güzellikler var.İnsan geriye dönüp baktığında sadece güzel şeyleri hatırlıyor aslında bu beynimizin bize bir hediyesi...Ne olursa olsun en tepeye çıkabilmek için dibe batmak gerekiyor.Bu klişe cümleler söylendiğinde insanın içinden tabi,gel sen ne çektiğimi bir de bana sor demek geliyor çoğunlukla.Benim her moralim bozuk olduğunda,çıkışın olmadığını her düşündüğüm anda,nefret ettiğim bir şehirde sevdiklerimden uzak yaşarken ya da göz göre göre haksızlığa uğradığımda söylenen bu sözlere yanıtım bu olmuştu ama hepsi geçiyor ve gerçekten her şeyin ilacı zaman...

Dilerim bu yıl gönlünüzden geçirdiğiniz tüm dilekleriniz gerçekleşir...Mutlu seneler...

Bir Küçük Doktor...

Hiç yorum yok: