things getting worse before getting better...

13 Nisan 2013 Cumartesi

Neler oluyor Hayatta?




Günaydın Sevgili okuyucu,
12 Nisan itibariyle çekirdek ailemin kutlu doğum ayları başlamış oldu.Açılışı annem yaptı,kapanışı  ise babam yapacak...Önümüzdeki dört ay boyunca ufak çaplı ekonomik krizler yaşayabiliriz.Her seneki kutlamalardan farklı olarak,bu sene, başında 3 olan yaşlara giriş yapıyorum.
 1 ocaktan beri aralıklarla anonslar yapıyorum.
Bu da son çağrımdır :
 Unutan,ah aklımdaydı,canım şarjım bitti,nöbetim vardı,uyuyakalmışım,çok yoğunum gibi tüm mazeretler şimdiden kabul edilemez kategorisinde değerlendirilecek. Kimseyi affetmem,hiç önemli değil demem ,başında 3 olan yaşlara başlarken ilk defa özel bir şey istiyorum.Umarım ilgili merciler gereken uyarılarımı dikkate alırlar :))...
Mesaj içerikli bu paragrafın özeti :İyi ki Doğdun Annem!


Hayal ettiklerimle yapmak zorunda olduklarım arasında uçurumlar var ve bu uçurumun giderek büyümesinin de tek sorumlusu benim...Her ne kadar sağa sola çamur atan tavırlar sergilesem de,gerçeği ben biliyorum da , işte, itiraf etmem zaman aldı.Tabi,bir yerden başlamak ,hiç başlamamış olmaktan iyidir ;lakin bu kafama dank etmeler hep sınavdan bir iki gün önceye rastlamasa çok daha iyi olurdu...Anlayacağın okuyucu, benim için bu yaz da çok zor geçecek..Bir kaç ay daha Tus türküsü ile huzurlarında olacağım.Kazanınca da yeni sorunsallar bulacağımdan hiç kuşkun olmasın.

Doğum günü eğlencesi ve rutin serzenişlerim yanında bile  günlük ev işleri olanca gerçekliği ile devam ediyor.Bir türlü ritm tutturamadığımız  Kumkuat ağacının saksını dün itibariyle değiştirip, üzerine döşemiş olduğumuz yosun tutmadığı için  de onları yeniden sökmek zorunda kaldım.
Hayatımda ikinci kez saksı yenileme çalışmasını yapıyorum.Hatta üşenmedim ,bu saksı yenileme işinin videosunu çekip Vine'a yükledim.Sonuç da, şu halde eve taşıdık saksıyı.Umarım seneye büyümüş halini fotoğraflama şansım olur.Çünkü sorunun ne olduğunu bir türlü anlayamadığım Kumkuat ağacınım yaprağını,meyvesini döke döke ince bir sap halinde kaldı ...

80lerde çocuk olmak gerçekten çok daha eğlenceliymiş,arada çizgi film kanallarına şöyle bir göz gezdiriyorum (itiraf ediyorum ,oturup izliyorum) da : Hangi Pepe Susam Sokağının yerini alır ya da şu Bayblade denen şey Voltranla boy ölçüşebilir mi?Arı Maya,Nils ve Uçan Kaz,Şirinler,Pembe Panter,Voltran,Örümcek Dede,Clementine , Ayı Yogi,Jetgiller,Dinazor Denver,Tom ve Jerry ve daha fazlası acaba neden yayınlanmıyor? Cumartesi sabahları 12'ye kadar süren çizgi film kuşağı geri dönsün istiyorum,sabah kahvaltılarımızı bir hafta boyunca izlediğimiz dizilerle yapmayalım ya da elli bin kez falanca şarkıcının kaçamağını izleyip bilinç altımızda yer etmesine müsade etmesinler.


Yine ondan ,bundan, hayatımdan bahsettiğim bir yazımın sonuna gelmiş bulunuyoruz...
Dilerim ki keyfin yerindedir Sevgili Okuyucu,
güzel bir haftasonu geçirmen dileğimle...


Yazarın DipNotu: Bu fotoğrafların orta yerine kocaman bir şekilde adımı yazmak , her ne kadar hoşuma gitmese de , bu çalma çırpma işlerinin haddinden fazlaca yapılıyor olması ,bunu yapanların ticari faaliyetlerinde  fotoğrafları kullanıyor olması sebebiyle bundan sonra daha büyük puntolarla nickimi yazacağımı belirtmek isterim..Bundan dolayı oluşan görüntü kirliliği için şimdiden sizden özür dilerim.


Dinliyorum~Sertab Erener~Sade-Backstage

Hiç yorum yok: