things getting worse before getting better...

15 Ekim 2008 Çarşamba

Yönetici olmak çok zormuş,tek hekim olmak zaten zor,hele yeni mezun bir hekimseniz , personelinizden gençseniz, devamlı sizi denetleyen hasta ve sizi yönlendirmeye çalışan personelle ve en önemlisi sürekli birbirlerini şikayet etmelerini dinleyip tarafsız kalmaya çalışmak,1 yıllık bakımsız Ocağın eksiklerini gidermeye çalışmak, bir şeyi gözden kaçıracağım diye devamlı tetikte olmak beni çok yoruyor,asıl mesleğime hastalıklara eğilemiyorum gibi hissediyorum;ama bir hastamın doktor hanım sayenizde iyileştim dediğini duymak sanırım hepsine bedel olacak ...Henüz bu konuyla ilgili bir gelişme yok :))Sanırım bu da zaman kardeş ile ilgili...

************************************
23 gündür memurum,Kasabamda çalışmaya başlayalı 1 hafta oldu.Hekimliğe alışmam amacıyla bu sürenin kalan kısmında ilçede bir sağlık ocağında çalıştım,böylece sık karşılaşılan hastalıklara da hakim olacaktım.Ama kazın ayağı öyle olmadı;sadece 15 km ile hasta profilim birden intaniye ve dermatoloji stajıma dönüştü.Brucella hastalığı çok yaygın,mantar hakeza ama sadece intaniye stajında geçen bir kez bile yakından görmediğim ,biyolojik silah olarak bir dönem popüler olan Şarbon vakam bile oldu,zaten çıban,egzemadan bahsetmek istemiyorum...Hiçbiri ağzımı Şarbon kadar açık bırakmadı.Hayat kitap,Tus değilmiş sadece,bin kere çalışsam da, okusam da sanırım yaşarak öğrenmek en güzeli...Bir kez daha gördüm.
******************************
Prenseslik günlerim bitti,daha akıllıca davranmalıyım.Annesinin kuzusu olmak çok güzeldi-belki hala öyleyim,öyle de kalacağım-; ama hayatımda attığım adımların artık sadece benim olmasının zamanı geldi sanırım.Kimse annem,babam gibi değil ben.Sanırım sadece onların prensesi olarak kalabilirim,ancak onlara bu kadar nazım,kaprisim geçer.İstediği olmayınca küsen çocuk olarak kalamam zaten.
*******************************
Ayın 15'i bugün memurlar maaşını aldı.Taze hekimler de tabi.Elbette ben 2 gün önce imza atıp sözleşmali olunca bu ayki maaşım gelecek aya sarktı :)). Nasıl bir mutluluktur ya,6 yılın sonucu eve somut olarka götürmek ,manevi getirilerinin yanında.
P.s: Tiffany'de Kahvaltı izlemediyseniz izleyin derim...Prenses gibi bir aktrist Audrey Hepburn

Hiç yorum yok: