things getting worse before getting better...

30 Ocak 2010 Cumartesi

Ben eskiden ,eskiden...

bine


Yine yeniden çalıyorum bu şarkıyı ,defalarca arka arkaya ,saat sabahın ikisi,kafam bi dünya kaç zamandan sonra ilk defa ,bu kaçıncı kahvem şu saatte,üşenmiyorum bir Türk kahvesi yapıyorum kendime pc başına geçmeden önce,ben nöbet ertesi,dudağımda aniden bir uçuk çıkmış,ısırıyorum ısırdıkça acısını söküp atabilmek içim daha da ısırıyorum kıpırdamaya niyeti yok...Kulağımda hala çocuk ağıtları,aynı sayfayı kaçıncı okuyuşum bu ...Almıyor artık kafam bu notları...Test çözüyüm diyorum sonuç facia...Sorun ben de mi...

Sigara çalıyor televizyonda,beyaz show'u izlemeyeli ne kadar çok olmuş.Ben bu parçayı ilk dinlediğimde Ankara'dayım,lise bitmiş üniversiteye hazırlanıyorum,okul bittikten sonra resetlemek için kendimi ara vermişim sanırım, aynı 2 yıldır yaptığım gibi,yanımda Pınarcım, ne soğuk Ankara ,Kızılay'da üşüye üşüye paytak paytak karda yürüyoruz,durmadan bu şarkıyı dinliyoruz...Ankara'da yine kar yağmış,burası zaten kış kıyamet...Şebnem Ferah'ın her şarkısı bir anı...Kimin değildir ki zaten :))

Zorunlu bitmesine bitti,heyecanı geçti,basıp giderim dedim,basıp gitmeye takatim yok.Sonra gitsem ne olacak ki!!Gidilen yer buradan iyi mi olacak,en azından bir hayal için, bir gün buradan gideceğim diye didiniyorum,dır dır edip hava yapıp,ben eskiden eskidenn,ahh ahh muhabbettiyle insanları sıkabiliyorum,ya bunları yapamazsam diye de düşünmeden de edemiyorum.Yani anlayacağım kafam bi dünya soru işareti,bir sürü tırı vırı ile dolu :D

Herkese iyi cumartesiler...






Hiç yorum yok: