things getting worse before getting better...

26 Şubat 2010 Cuma

Hoppp ,bir kaç mızıldanma daha !

Gecem gündüzüm birbirine karıştı,uyuyorum uyanıyorum hastane,uyumuyorum geliyorum hopp yatağa , sonra uyanıyorum hopp yine hastane.Bu sebepten ötürü pek sıradan yaşamında benzer şikayetlerle de devam edip hala söylenmekten vazgeçmeyen ben sanırım içimi dökmekten vazgeçiyorum.Hem söylenip durmaktan da yoruldum,yalancılık,riyakarlık aynı,aynı hızla dünya kirletmeye devam ediyoruz.Herkes ekonomik krizin etkisinden nasibini almış.
Ama ne var biliyor musun blog,çocuklar öyle masum ki..
Erişkin hastaların bazısı gerçekten luzumsuzdur, ne kadar sevmesen sevimsiz olsa da erişkin hasta, çocuk hastalar bambaşka.Gecenin yarısında gelen çocuk hastaya bir şey diyemiyorsun,ah bir de mı mız anaları ve umursamaz babaları olmasa...
Bazısı o kadar zeki ki ama ben sümüklü bakımsız çocuk gördüm mü sinirleniyorum,hele öyle ceviz büyüklüğünde bademciklerle gece yarısı gelen yeşil sümükle burnu tıkalı çocukları görünce sinirleniyorum.Hele de bunun yüreği büyümüş[yerel bir tanım bu,boğazı şişmiş gibi bir anlamı var] var deyiverince anası yandan, sinirlerim tek tek çekiliyor gibi geriliyorum.
Bir de ben alışkın değilim pratisyenlere muayene ettirmeye ben çucuğumu uzmana gösterecğim tipindeki sonradan görmelere sinir oluyorum.Öyle sinir oluyorum ki,doktor olmayan anlamaz hangisi kaliteli doktor hangisi piyasa hekimi,susup izliyorum,öyle tiplere müstahak size demekten başka bir şey demiyorum.

Hiç yorum yok: