things getting worse before getting better...

5 Şubat 2010 Cuma

Bu kaçıncı son ve bu kaçıncı başlangıç,yalama yapan bir anahtar gibi,çevirdikçe aynı yerde dönüyor,açılan bir kapı yok henüz önümde.Bilmem kaçıncı hata bu.Kaçıncı rüyadan uyanışım.Kaç kez söz verdim,yeminler ettim,tövbe dedim.
Yeniden, kaç kez başladım ve kaçıncı kez aynı yerde saydığımı fark ettim.Işıl ışıl bir geçmiş geride kaldı,sanki o ben değilmişim gibi kadar yabancı fotoğraflardaki yüzler.Savruldum,savruldukça dibe vurdum.Nerede olduğumu daha anlayamadan daha dibe battım,yalnızlık iliklerime işledi.Çok sinirlendim,sinirlenip saçlarımı yoldum,duvarları tekmeledim.Kalktığım yere zarar vermekten başka bir işe yaramadı bu öfke nöbetleri.Olmadı boş vermişlik rolünü oynamaya çalıştım,bana biçilmiş kaftan hiç değildi bu rol.İğreti durdu,iğrenmeme sebep oldu.Bundan da vazgeçtim.Anlayacağın kendimi koyveremedim.
Problemin sonucu bilirken çözüm yolundan kaçıncı gidemeyişim ,kaçıncı vazgeçişim saymıyorum artık.
Kaçıncı bunalımın , bu kaçıncı haksızlığa göz göre göre sineye çekişim.Bu muydu büyümek,bu muydu beni bekleyen erişkinlik dönemim.
Depresyonun rengi bulanık,aynalara küs bu kaçıncı sabah ve dostlarıma hasret kaçıncı gün.Anlayacağın ne haldeyim adını sen koy.





Hiç yorum yok: