things getting worse before getting better...

13 Kasım 2008 Perşembe

hastayım hasta çorbam tasta



Yok artık serum bile ayakta tutamıyor beni,üstüne vitamin kokteyli yaptırmış olmama rağmen.Kusma- bulantı,bir ateş ve üşüme titreme nöbeti...3 battaniye bir yorganla yatıyorum.Üstümde yün kazak.Ne yapıyorsun dediğinizi biliyorum.Ateşin çıkınca soyunacaksın ama elimde değil zangırdamam dinmiyor.Çok soğuk diyorum...Kimse inanmıyor ;sonra anladım ki benim vücut ısım39 derece olmuş.Ateş düşürücü şişesini başımdan aşağı diktim.Biraz önce açabildim gözümü ancak...Yatağımı sevgili oda arkadaşım,bıdış Alex ile paylaşıyorum.Sanırım o da hasta ,nasıl mı anladım kemiklerini yemiyor ki bu ancak hastayken gerçekleşen bir durum ve ateşi yüksek gibi geldi bana...Bebe aspirini yedirdim ona da.Şimdi koyniş koyniş yatıyoruz.Bu bel ağrısı beni mahfedecek sanırım.Dünyada en sevdiğim şeylerden biri:Kurufasulye yiyemiyorum,midem bulanıyor görünce.Düşünün ne kadar vahim durumum...O kadar uğraşıyorum hastaların yüzüme aksırıp tıksırmalarını önlemek için.Elimi sürekli yıkıyorum hastadan hastaya geçerken.Maske takmak da garibe gidiyor ama sanırım bundan sonra takacağım.Ve bu aralar istirahat etmek için izin almam mümkün değil.Hani beklediğimiz bakanlık müfettişleri vardı ya, bu pazartesi geliyorumuş,Ben ne yapacağım bilmiyorum, korkuyorum azıcık.Sözlüye girecek çocuklar gibi hissediyorum kendimi.Bu haftasonu da pediatri dersim var.Off umarım biraz doğrulurum.En iyisi yeniden uykuya dalmak olacak şu an için...

Herkese iyi Haftasonları...

Hiç yorum yok: