things getting worse before getting better...

29 Nisan 2008 Salı

Elvada Derken

Ne zordur insanın yıllarca emek verdiği şeyi bırakması...Daha mini mini birinci sınıfken( ki ben pek minik sayılmazdım :D) üst dönemden birkaç tipin karizmatik sunumlarının etkisini de inkar edilemeyeceği hadi sosyallaşelim bari diyerekten adım attığım,adı ilk duyanda musiki cemiyeti havası yaratan TurkMSIC (Türk Tıp Öğrencileri Ulurlararası Derneği Birliği)'da bu kadar emek vereceğimi,hatta kendi yerel kurulumda Başkanlık görevini 2 yıl sürdüreceğimi o zamanlar söyleselerde inanamazdım.Ne çok şey kattı ,neler alıp götürdü ama her zaman artısı daha çok oldu.Neyse!!


Yıllardır çeşitli görevlerde bulunduğum Sivas Turk MSIC Yerel kuruldaki görevimi geçen sezon sonunda bırakma kararı vermiştim.Bunda elbette çeşitli kırgınlıklıkların yanında ben gitmeden , yönetime gelecek olanların yerel kurulda neler yapacağını görmek,onların takıldıkları yerde kendi deneyimlerinden yararlanabilmelerini sağlamakta vardı. Ne kadar düşünceliyim ,değil mi?

Gerçekten yıllarca üzerinde emek harcadığınız bir şeyin sizden sonra ne olacağını merak ediyor insan! Tabi ben bıraktım demekle de eski alışkanlıklar öyle kolay bırakılmıyor! İnsan ha deyince bırakamıyor :D

Bu haftasonu Adanada'ydım.Akdeniz'e yaz çoktan gelmiş.Sivas'ın soğundan sonra şortlu ,terlikli insanları görüp adapte olmakta biraz zorlandım.Gerçi sevgili güneş alerjim hiç yadırgamadı güneşi,hemen salıverdi kendi ortaya.Ah bir de hasta olmasaydım ben, neler yapardım.
Bunca yıldır gelip giderim Adana'ya , bu haftasonu tam 2 kez kayboldum,inanlır gibi değil.Hem de Adanalılar mutlaka gülecekler Gazipaşa gibi bir yerde Bennetton'u ararken, o panikle nedense aklıma taksiye binmek gelmedi,panik halinde elimde telefon Adanalı bir sınıf arkadaşımın direktifleriyle yolumu bulmaya çalıştım durdum.İşin aslı sanırım ben kaybolmanı verdiği adrelin yüklü duygu durumunu sevmeye başladım.iHer yerde mi kaybolur bir insan.
Tüm amacım katalogda beğendiğim gömleği bulmaktı.Sonuçta gömleği de bulamadım,üstüne sanırım bu ayda dünyanın telefon faturası ödeyeceğim(Önemli not:142 numaralı Kırmızı otobüs Real'e gidiyormuş bilmeyenlere duyurulur :D).
Benim amacım elbette alış-veriş değildi,yılda 2 kez düzenlenen TurkMSIC Nisan Genel Kuruluna katılmak üzere Adana'ydım.Bu toplantı, benim jübilemdi bir yerde...Eski ve yeni yüzler görüp ,birçoğuyla vedaşlaştık.Adana kebabımızı yiyip,şalgamımızı içtik.Bir tek bıcı bıcı yiyemedim.
.
Veda etmek zordur ama tam tadında bıraktım bence.Türk Tıp Öğrencilerinin Avrupa'daki çalışmaları, birçok kişinin haberi olmasa da,sessiz sedasız devam ediyor.Çoğu üyesinin ilerde hem ulusal hem uluslararası düzeyde çok önemli mevkilere geleceğinden emin olduğum bir dönemi geride bıraktım.




Hiç yorum yok: