things getting worse before getting better...

29 Mayıs 2008 Perşembe

Haftanın Çilesi-2



O beni prenses peri sanıyor
Ne hata yapsam geri sarıyor
Mitolojiden biri sanıyor
Bendeki de saç o taç görüyor...**


Hala tezle uğraşıyorumm,bitmedi ,yetişmiyor...Allah'tan hoca sunum tarihi uzattı,duacısıyım :))Tezin yanısıra o kadar yoğunum ki bu aralar;anket taraması ve sonuçların sunulması,halk sağlığı power point sunumları,arkadaşlara yıllık yazısı yazılması,yıllık yazılarının toplanması,aile hekimliği kursları, toplu fotoğraf çekimleri,son yemekler,yeni başlangıçlar,vedalaşmalar...
Tez stresime ,bir de geçen cumadan beri kepli fotoğraf çekimi stresi eklendi...Kızlarla yaptığımız uzun telefon trafiği sonucunda, pazartesi benim dersim bitince gitmeye karar verdik,diğerleri nöbet ertesi oldukları için zaten evdeydiler...Ders bitimi sözleştiğimiz kuaförde buluştuk ,kuaför hanıma istediğim saç modelinin çok abartı olmayacak ama saçlarım çok ince telli olduğu için ,en azından fotoğraf çekilene kadar beni idare edecek bir model yapmasını rica ettim.Saçım ve makyajım bittiğinde resmen Gülben Ergen'in hormonlu hali gibiydim.Hiç beğenmedim ,herkesin iiltifatlarına rağmen...Kızlarda benim saç modeline benzer bir saç modeline sahiptiler.Neyse biz sarışın,esmer,kızıl Gülben,altın gününe gidiyor gibi mezuniyet fotoğraflarının çekiminin yapıldığı fotoğraf stüdyosunun yolunu tuttuk.Elbette ben tüm yol boyunca saçımla ilgili olarak vızırdanıp durdum.Çilem elbette saç modelimi beğenmemle sınırlı kalmadı...
Stüdyoya vardığımızda 7'ye 10 vardı ve bizden önce sadece 3 kişicik bulunuyordu.Oturup beklemeye başladık,zamamn geçtikçe zaten hiç beğenmediğim saçım bozulmaya,sinirlerimiz bozulmaya,yüzüm gözüm şişmeye,sinirlerimiz bozulduğu için kahkaha krizine girip göz makayajımız dağılmaya,stüdyoda bekleyen sayısı artmaya başladı.Ve 3 sevgili dönem arkadaşımın çekimi bitip bize sıra geldiğinde saat 9.30'du.Neyse diyerek girdik stüdyoya ve saçımıza,makyajımızı düzeltmeye...İş bunla bitsee gene iyii cübbeler üzerimize büyük gelmesin mi,ben zaten kiloloyum ,aynada yarım dünya gibi görünmeyeyim mi,fotğraflarıma poz verirken adam benim yanaklarımı resmen iki elma gibi pozlamasın mı ,,,ooff aksilik üstüne aksilik,sonuçta ben 15 küsür pozdan hiç birini beğenmedim,kızlar engel olmasa o halimden geriye kalan 3 pozu dahi bırakmazdım.Ertesi sabah tekrar, daha çok içime sinen bir şaç modeliyle fotoğraf stüdyosunun yolunu tuttum.Sonuç, efendim satın alacağım 5 pozdan sadece birini beğendim; gerisi eşe dostaa bile bence dağıtılmamalı....Bu olay bitince üzerimden büyük yük kalkmış gibi oldu.Şu tez sunumu da bitince sormayın keyfime diyebileceğimi ümit ediyorum.

flash haber!!

YIllık yazılarımı tamamladım,teslim bile ettimı ,ben hepsini pazartesi burada sizlerle paylaşacağım.Böylece Yıllık sayfamdaki yer sorunum nedeniyle kesip biçme yaptığım yazıların sahiplerinin de gönlünü alabileceğimi umuyorum...Lütfen affedin beni,ayrıca hepinizin diline sağlık,süper şeyler yazmışsınız benim için...Bir kısmında çok duygulandım.Bir de söylemeyi unuttum,bu küçük doktor üniversiteyi, aynı okul numarasının olduğu gibi, 13. bitiyor.Bu da ek flash haberimdir.20 Haziran'da dereceye giren fakülte öğrencilerinin mezuniyet törenine katılacağım.Buralardaysanız ,beklerim lütfen gelin :))

SON SÖZ:

Haftasonu yeniden yollardayım,ben denize gidiyorum.Ani karar değil aslında, tamamen kışkırtma(pek sevdiğim biricik kızkardeşimin,geçen haftasonu Kıbrıs plajında çekilmiş fotoğraflarını görünce özendim efendim...Ben de üşenmedim sadece 1 gece için bile olsa Akdeniz'e gidiyorum.Plajda uyuklarken azıcık da bronzlaşıp, mavi sulara dalmaya...Herkese iyi haftasonları...

Hiç yorum yok: